Gerede Belediye Başkan Aday Adayı Durmuş Ali Daldallı, AK Parti’den belediye başkanlığına aday olmasını; “memleket sevdalısı” olduğuna bağladı.
Önceki gün, gazeteniz Medya Takip Gazetesi’ne açıklamalar kaydeden Daldallı, “Her insanın doğduğu ve büyüdüğü topraklara hizmet etmesi en kutsi görev olarak bilinir. Biz de bu görev ve bilinçle her türlü birikimimizi, bu güzel insanların yaşadığı Gerede’mize sunma ve memlekete hizmet etme sevdasındayız.
İmam Hatip yıllarından beri, kendimizi bu millete hizmet etmenin en ulvi görev olduğu düsturu ile yetiştirdik. Bu bilinçle, Gerede’mize hizmet için ne gerekiyorsa yaptık. Memleket için, taşın altına elimizi ve bazen bedenimizi koyduk. Önceleri, gençlerimizin mutlu ve toplumla barışık yaşaması, örf ve ananelerine sahip çıkması için çeşitli gençlik hareketleriyle ilgilendik. Daha sonraki süreçlerde ve görevlerimizde Gerede’mizin her kesimine hizmet sunmaya çalıştık.” dedi.
“Neden belediye başkanlığına aday oldun?” diyerek, şahsına birçok kesimden soru yöneltildiğine değinen Daldallı, “Cevap çok kısa ve nettir. Tek sebep, hizmet etme sevdası. Halka hizmetin Hak’ka hizmet olduğu inancında olan ve bu inanç doğrultusunda kendi insanına ve şehrine yapacağı hizmeti, kutsal bir görev olarak bilen birinin, şehrine ve toplumuna hizmet etme sevdası. Başka bir şey değil. Bir sevdayı gerçekleştirebilmek için de iman ve imkân gerekir. Allah nasip ederse; bu görevi ve bu sevdayı başarabileceğime inanıyorum. İnanıyorum, çünkü; bugüne kadar edindiğim tecrübelerin her biri bu hizmet yolunu yürüyebilmem için, iyi bir imkan durumunda. Bir imkân olarak değerlendirdiğim belli başlı tecrübelerimi, bu vesileyle kısaca belirtmek istiyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışmam dolayısıyla Meclis’i ve Meclis’in çalışma ortamını, işlerin nasıl takip edildiğini, bakanlıkları ve Ankara bürokrasisini biliyor olmam,
Yine Ankara’da, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü ve sendikası olan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’de 4 yıl boyunca yürüttüğüm Genel Başkan Danışmanlığı ve Özel Kalem Müdürlüğü görevim vesilesiyle bürokrasiyi, başbakanlığı ve bakanlıkları, bakanlıklarda çalışan üst düzey bürokratları tanıma ve beraber çalışma fırsatı bulmamdır.
Bütün bu süreçlerde, Ankara’da işlerin nasıl yürüdüğü ve takip edildiğini yakından tanıma; sistematik çalışma, gündem belirleme, proje üretme, projeleri kazanıma dönüştürme, kazanım için mücadele etme ve bunların takip edilmesiyle sonuçlandırılması ve benzeri konularda bilgi ve birikim sahibi olmamdır.
Türkiye’deki sosyal devletin ilde en üst düzeyde uygulayıcısı konumundaki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü görevini yürütmemdir.
Bu görevim dolayısıyla, sosyal devlet anlayışı doğrultusunda sosyal yaşamı iyileştirici konu ve projeler üzerinde tecrübe sahibi olmamdır.
Bu bireysel kazanımlarımı hizmet için iyi bir imkan olarak kullanarak, her bir imkanı Gerede şehri ve Gerede halkı için toplumsal bir kazanıma dönüştürme isteğimdir.
Sonuç olarak, Ankara’da edindiğim dostluklar ve tecrübelerle Ankara’nın gücünü ve merkezi imkanlarını Gerede’ye hizmet olarak aktarabileceğimi düşünüyorum.
Ayrıca, Ankara ve İstanbul’da ikamet eden Bolu ve Gerede’li hemşerilerimizin gücünü de bir araya getirip bir sinerji oluşturarak, bu gücün ilçemize olumlu bir şekilde yansımasını sağlamak istiyorum.
Kısacası; Allah nasip ederse, güzel memleketime hizmet etmek istiyorum. Gerede’miz kazansın halkımız kazansın diyorum.” ifadelerini kullandı.
