Sonbahar mevsiminin son demlerini yaşadığımız bugünlerde, kış mevsimine gün gün yaklaşılırken, kar yağışı suretini gösterdi.
Önceki gün, gece saatlerinde başlayarak, sabah saatlerine kadar devam eden kar yağışı, deyim yerindeyse “Havalar soğuduysa gelebilirim” şeklinde “cilveli” bir işaret verdi.
Günler öncesinden, meteorolojik açıklamalarla kar yağışının geleceği ve hazırlıklı olunması gerektiği bildirildi.
Mevsim gereği, bulutların çekildiği ve güneşin saklandığı görülüyor ki kar yağışı “usul usul” geliyor.
Kar yağışının başladığı andan itibaren, beyaza bürünme vaktinin geldiğini fark eden vatandaşlar, tedbiri elden bırakmayarak, paltosunu giydi ve şapkasını taktı.
Güneşli günlerin bulutlara teslim olacağı düşüncesiyle; ince giysilerin rafa, kalınlarınsa raftan indirilerek bedenlere çekildiği görülüyor.
Soğuk havanın etkisini iyiden iyiye göstereceği günlere hazırlıklı olunması hissiyatıyla, geçmişe nazaran sağlığın önem kazandığı bir dönemde yaşıyoruz.
Havanın ayazlığına bağlı olarak, aniden sert bir iklime geçilen Gerede’de; birçok vatandaşın, soba, ısıtıcı veya kalorifer-doğalgaz peteğinin yanından ayrılmadığı gözlemleniyor.
Soğuk havanın ciddiye alınmasıyla, kapalı ortamlar daha fazla tercih edilirken, “ekmekten, sudan ve yemekten” önce sağlıklı yaşam düşünülüyor.
Sağlıklı yaşam, çeşitli önlemlerle sağlanırken; bir kesim vatandaş, giyim hizmeti veren alışveriş merkezine uğramadan geçmiyor.
Vatandaş, mağazaya girer girmez ihtiyacı neyse, o ürüne yoğunlaşıyor. Kimisi kaban, kimisi şapka kimisi de var olan ayakkabılarını değiştirmek veya kış şartlarına uyum sağlamak adına, botlara yöneliyor.
