GÖRÜŞMEDE, KÜLTÜRLER KONUŞULDU

TBMM Bolu Milletvekili ve Divan Kâtip Üyesi, Fehmi Küpçü, Moğolistan Meclis Başkanı Zandaakhuu Enkhbold ile görüşme gerçekleştirdi.

Türkiye’deki gelişmeler ve TBMM gündemine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Küpçü, “Ata toprağımız olan Orhun Anıtları’nın da olduğu toprakların bulunduğu”  dost ve kardeş halk Moğolistan ile ilişkilerimizin geliştirilmesini hedefliyoruz. Tarihte aynı dili konuştuğumuz dönemler de oldu. Kültürlerimiz de birbirine çok yakın.” ifadesini kullandı.

Moğolistan Dostluk Grubu Başkanlığı görevini de yürüten Küpçü, “Bilindiği üzere Türkler ve Moğollar yüzlerce yıl birbirine yakın coğrafyalarda yaşamışlardı. Tarihin erken döneminde, göçebe çoban olan Türkler, hayvan yetiştiriciliği yaparak göçebe çoban olmuşlardı. Bu dönemlerde Moğollar ise avcı toplayıcı bir hayat sürmekteydi. Daha sonra onlarda göçebe hayvan yetiştiricisi olmuşlardı. Hun çağında merkezi Asya’da Hun Hakanı Mete’nin “Yay geren bütün halkları birleştirdim, şimdi onlar Hun oldu.” diyerek bahsettiği topluluğun içinde Moğol boylarının da var olduğunu düşünebiliriz. Göktürk ve Uygur döneminde de Türk kültürünün hemen yanı başında bulunan Moğollar, kuvvetli tesir altında kalmışlardı. Cengiz Han Dönemi’nin Moğol kültüründe dini hayata dair pek çok unsur da Hun Göktürk ve Uygur Devletleri’nin bakiyesi hükmündedir. İnancın yanında; Atalar Kültürü, Yer-Su Kültürü gibi dinsel kavramlar da bu meyanda zikredilebilir. Toplumsal hayatta Şamanların oynadığı mühim rol, toplumun hayatı ve dünyayı kavraması da bu benzerliklerin toplumsal hayattaki yansımalarıdır.” dedi.

Moğol heyetini temsilen Enkhbold’un da tarihsel süreci değerlendirdiği görüşmede, “Dünya tarihi bakımından en dikkat çeken fetih hareketlerinden biri Moğol Hakanı Cengiz Han’ın 13. Yüzyılda gerçekleştirdikleri olmuştur. Çünkü Cengiz Han’ın kurduğu devlet çok kısa bir sürede dünyanın gördüğü en büyük kara sınırına sahip devlet haline gelmişti. Bu yönüyle Cengiz Han tarihin en çok ilgi çeken şahsiyetlerinden biri olmuştur. Cengiz Han Devleti tarihini araştıran her Türk tarihçisi orada Türk kültürüne ait unsurların varlığını kolaylıkla fark edebilir. Bizim bu çalışmayı yapma nedenimiz Moğolların Gizli Tarihi adlı eser olmuştur. Eserin Uygur alfabesiyle yazıldığı düşünülen aslı tam metin halinde bulunamamış fakat eserin Türkçe’ye çevrildiği biliniyor.” dedi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
GÖRÜŞMEDE, KÜLTÜRLER KONUŞULDU

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir