Bizde tut güdük diye bir tabir vardır bilirsiniz. Kuyruksuz köpeğe güdük deriz. İşte böyle bir köpeğin sahibi kendini korumak için köpeğini tut tut diyerek kışkırtır, ama sonuç bazen güdüğün kuyruğunu kısıp kaçması olabilir.
ABD başta olmak üzere AB, Rusya’nın Ukrayna’ya yapmaya başladığı askeri harekâtta Ukrayna’yı tut güdük yaptılar. Rusya işgale başladığında bu devletler hemen her şeyleri ile Ukrayna’ya yardıma hazır olduklarını, hatta NATO askeri güçleri ile Ukrayna’nın yanında olduklarını ilan ettiler. Güya Ukrayna bunlarla birlikte bir zamanlar SSCB adıyla birlikte oldukları Ruslara karşı savaşıp onları geri püskürtecekti. Lakin Rus lider Putin’in niyeti Ukrayna ile birlikte diğerlerine de gözdağı verip, eski Rus hükümranlığını yeniden canlandırma düşüncesindedir.
Gerçek olaylara dayandığı belirtilen bir filmde izlemiştim. 1934’ te Ukrayna SSCB dahilinde teknolojik olarak ileri durumdadır. Ruslar bilhassa tarım alanında yeni, ama bazıları sadece Kremlin menfaatine olan teknolojileri burada uygulamaya girişince, bunu görüp, aldatılmalarına isyan eden Ukrayna milliyetçilerini guruplar halinde işkencelerle kör edip, yok etmişler ve zamanla sahip yine Ruslar olmuş.
Günümüzde de Putin’e göre Ukrayna’nın ipleri filmdeki gibi Rusya’nın elinde olmalıdır. Rusya ne derse Ukrayna ona uymalıdır. SSCB yıkıldıktan sonra Ukrayna’da kalan teknolojik zenginlikleri ve Rus sınırını burada da kontrol altına almak isteyen ABD ve AB’ni gören Putin’in karşı hamleyi başlatmasının bahanesi olmuştur. Rusya zaten geçmiş yakın tarihte Kırım’ı kendine bağlamıştı, Ukrayna’dan sonra da sıra diğer birlik devletlerine gelecektir. Bu yüzden Putin, tut güdük diyenlerin eylemlerinin kınamaktan ve bir takım ambargolardan öteye geçemeyeceğini bilerek harekete başladı. Şu sıralar bir şekilde yıkım içinde olan dünya ekonomisini de iyice zora sokarak gücünü kabul ettirmeye devam ediyor.
Tabi bu arada olan sivil halka oluyor. Lakin ABD ve Avrupa Müslümanlar için hiç duymadıkları insanlık duygusunu, burada güya vatanlarını savunan halk gösterileri ile sahneleyerek iki yüzlülüklerini bir daha gösteriyorlar.
Yine de her zaman kendi menfaatleri her şeyden önde olan ABD ve Avrupa, tut güdük diye Rusya’ya karşı kışkırttıkları Ukrayna erirken kendileri için tehlikeli olan bir durum geliştiğinde coğrafi, askeri, ekonomik ve sosyal dengelerini bozmasın diye kapıları kapatıp, duymadık, görmedik, bilmiyoruz üç maymununu da oynayacaklardır. Şu sıralar bunlardan beklediği bilfiil askeri hareketi silah ve techizat dışında alamayan Zelenski de Nato’ya olan güvenini kaybettiğini söylemeye başlamıştır. Öte yandan Rusya da isteklerini gerçekleştirmiş olsa bile ilerde savaş ekonomisinin oluşturduğu sıkıntıları yaşayacaktır.
Bize düşen hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın savaş alanı dışında olmak, batının sahte desteğine aldanıp ayıdan post, tek dişi kalmıştan müttefik olmadığını unutmamaktır. Umarım hiç istenmeyen bu savaş bizim yeniden cihan devleti olmamızın yolu olur da kanlı katliamlara sahne olan dünya yeniden huzur içinde yaşamaya başlar.
