Düzce Üniversitesi Fındık Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜFAM) ile farklı üniversitelerden yaban hayatı uzmanları, fındık başta olmak üzere tarımsal ürünlere zarar veren kahverengi kokarca ile mücadelede yarasaların kullanılacağı yeni bir yöntem üzerinde çalışmalar yapıyor.
DÜFAM Müdürü Doç. Dr. Şemsettin Kulaç, kahverengi kokarca zararlısının “tarım bitkilerinin pandemisi” olarak değerlendirildiğini ve Türkiye’deki mücadelenin, COVID-19 ile olduğu gibi toplu bir şekilde yapılmasının önemine dikkat çekti. Aksi takdirde başarının çok düşük olacağını dile getirdi.
Kulaç, zararla etkin ve kombineli bir şekilde mücadele edilmesi durumunda başarılı olunabileceğine inandığını belirterek, “Bu zararlının kökeninin geldiği ülkede doğal denge var. Orada bu zararlının bir yırtıcısı mevcut. Zarar tolere edilebilir düzeyde oluyor. Türkiye’de ise bu zararlının yırtıcılarının yetersizliği nedeniyle yoğun bir istila gerçekleşiyor.” dedi.
Kulaç, kahverengi kokarcanın, ticari geliri en yüksek olan fındığa zarar verdiği üzerinde durarak, “Bu zararlı yalnızca fındığa değil, 300 farklı tarım ürününe zarar veriyor. Mısır, armut, elma ve daha birçok ürüne doğrudan zarar veriyor. Bununla toplu halde mücadele etmek gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Kulaç, kahverengi kokarca zararlısıyla mücadelede Türkiye’de bilinen yöntemler arasında zirai ilaçlama ve samuray arısının bulunduğunu ifade etti. Merkez olarak, bu yöntemlerin yanı sıra geliştirdikleri “feromon tuzağı” ve “yarasa” projelerinden de yakında sonuç alacaklarını belirtti. Kulaç, “Feromon tuzağı çalışmamız bitme aşamasında ve sonuçlar elde almaya başladık. Ancak şu ana kadar Türkiye’de denenmemiş yarasa projemiz sürüyor. Bu zararlıyı yiyerek yok eden yarasa çeşitlerini tespit etme çalışmamız devam ediyor. Bu proje, Türkiye’de değil dünyada da tek olacak. Yarasaların kokarcayı yemesi yöntemiyle mücadele etmeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kulaç, yarasa projesinde ön çalışmaların tamamlandığı ve bazı yarasa türlerinin belirlendiğini belirterek, “Yarasa dışkısında yaptığımız incelemede kokarcayı tükettiği görülmüştür. Çok sayıda yarasa mevcut, ancak bu zararlıyı yiyen türler üzerinde çalışıyoruz. Bu yarasaları kullanarak kokarcaya karşı mücadele yürütmeye çabalıyoruz.” dedi. Ayrıca, samuray arısının bu amaçla kullanıldığını, ancak sayısının yeterince artması gerektiğine dikkat çekti. Aynı zamanda biyolojik mücadelenin de devam etmesi gerektiğini ifade etti.
(Haber Merkezi)
