REİS
Çok eski tarihlere baktığımızda ve toplumların yapılarını incelediğimizde her toplumun kendine özgü bir sistemi ve o sistemin içinde kendine özgü bir aile yapısının olduğu ortaya çıkmaktadır. Özellikle Müslüman Türk olan toplumların aile yapısını incelersek kısaca ortaya çıkacak olan şeyler şunlardır. Aile karşılıklı sevgi ve saygı esasına dayanır ve bireyler sımsıkı birbirlerine bağlıdır. Ana, baba ve evlatlar her zaman birbirlerine yardıma koşarlar. Çocuklar için ana hakkı, yaratanın hakkıdır. Babanın sözü muhakkak dinlenir. Ailenin en önemli özelliği olarak ortaya çıkacak olan şey ailenin, reisinin olduğudur. Ailenin kurulmasından itibaren reisin birçok görevleri vardır. Reis ailesinin sorunları ile mücadele eder. İç ve dış tehditlere karşı koruma ve kollama görevlerinin en başında olduğu ortadadır. Özellikle ailenin yaşamını sürdürebilmesi ve geleceği için yapılması gereken şeyleri yapmaktan kaçınmaz, gerektiğinde canını ortaya koyarak bütün güçlüklerin üzerinden gelir. İşte bu nedenden dolayı ete süte karışmayacak bir reis düşünmek mümkün değildir.
Ülkemiz 75 milyon vatandaşıyla, 780 milyon m2 toprağıyla bir bütündür. Bu bütünlüğü sağlayan her türlü inançla, her türlü siyasi fikirle beraber, önemli olan ülkenin birliği, beraberliği ve kardeşliğidir. Bugün şanlı bayrağımızın altında bir bütün olarak varız. Bir bölgemizdeki bir sıkıntı muhakkak diğer bölgemizde de hissedilecektir. Ülkemiz bir insan vücudu gibidir. Ülkeyi, milleti ve devleti bir düşünürseniz; eli, ayağı, kolu ve bütün uzuvlarını düşünerek aklınıza ne gelirse… Bu organların birbirine olan katkılarını düşünmemiz gerekiyor. Vücudun bir bölümündeki bir hastalık nasıl ki vücudun tüm işleyişini engelliyorsa ülkemizin bir bölgesindeki sorunda tüm sistemi etkileyecektir. Reis-i cumhur ülkenin sorunlarıyla bütün olarak mücadele eder ve ülkenin refahının sürdürebilmesi için üstüne düşen görevlerden hiçbir zaman kaçmaz ve eksiksiz olarak yapar.
İşte ailede reis ne ise ülkede reis-i cumhur odur. Nasıl bir cumhurbaşkanının cevabı ancak bunda gizlidir.
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reisin bu özelliğini muhakkak göz ardı etmemeliyiz.
Adaylara baktığımızda ne olduğu tam olarak anlaşılmayan, ülkenin geçtiği hiçbir dönemde hiçbir şekilde bir rol ve görev almayan, yukardan inme ve vatandaşlar tarafından tanınıp güven duygusu oluşmayan hiçbir kesim tarafından tam olarak kabul edilip benimsenmeyen siyaset üstü söylemi ile ete süte karışmayan bir reisi kabul etmek mümkün değildir. Her şey bu kadar açıkken bu türlü bir reisi isteyen gruplar kendi gizli projelerini hayata sokma ve onları uygulamak için istediklerini bilmemiz gerekmektedir. Bu oynanan oyunlara gelmemeliyiz, gerçeklerin farkında olarak hakkın yanında olmalıyız…
Gecen zaman içinde ülkemizdeki çıkabilecek sıkıntıları, sorunları iç ve dış tehditleri, kriz, savaş, doğal afet gibi ülkenin başına gelebilecek olayların üzerinden pasif bir siyasetin gelmesi beklenemez, İçe kapanık bir anlayışın vatana ve millete bir kazanç getirmesi söz konusu olamaz.
Şu o kadar açıktır ki;
Birbirlerinin fikri düşüncelerini tam olarak kabul etmeyen siyasi görüşler tarafından desteklenen adayların zaman içinde destekçilerinin siyasi çatışmaları içinde ezilecekleri bu siyaseti kaldıramayacakları herkes tarafından görüldüğü ortadadır. Düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışı sadece kısa zaferler getirmiş olduğu açıktır. Bu türlü siyasetler o gruplar için kısa vadede sorunları çözdüğü görülse de aslında çok daha büyük sorunlar çıkarmakta olduğu ortadadır. Bu sorunlar çıktığında o adayın hangi grupla beraber hareket edeceğini önceden kestirmek imkânsızdır.
Şimdi baktığımızda bir kesim tarafından empoze dilmeye çalışılan dış kaynaklı adaylardan kaçınmamız gerektiğini unutmadan bu ülkenin içinde mücadele vermiş, hayatını ülkesine adamış ülkenin can damarlarından çıkmış, milletin sevgisini ve güven duygusunu kazanmış bir insana destek olmak her aile üyesinin üzerine düşen önemli bir görevdir. Aile, reisine sahip çıktığı oranda güçlü olacağını bilmelidir.
Ülkemizin cumhur reisliğini güvenilirliği kanıtlanmış sağlam iradelere teslim etmeliyiz ki; Aile geleceğine güvenli bir şekilde devam etsin. Ülkemiz daha aydınlık bir geleceğe kavuşsun.
