CUMHURİYET FAZİLETTİR

Araştırmacı – Tarihçi

ozdemirince@hotmail.com

CUMHURİYET FAZİLETTİR

Cumhuriyetimizin 89. Şeref yılını idrak ediyoruz.

Milli Bayramlarımızın en büyüğü, Birlik içinde, Bütünlük içinde, Huzur içinde, Mutluluk içinde, yürekten sevinçlerle diyorum ki 29.Ekim.2012 Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.

Necip Milletimizin engin ve zengin tarihinde bayram yapılmaya değer nice mutlu olaylar, nice büyük Zaferler vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, yakın tarihimizin en kutlu ve en mübarek olayıdır. Türk Milletinin genç, ihtiyar, şuurlu bir şekilde bütünleşip bütün güç ve imkânlarını birleştirmek suretiyle sağladığı bu büyük başarı, onun kendi kendini idareye ne derece lâyık olduğunu, dost-düşman herkesin gözleri önüne seren çetin bir imtihan olmuştur. Milli varlığımız yönünden önemi çok büyük olan bayramları kutlarken, bu günleri bizlere armağan eden, gazilerimizi ve bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz, ruhları şad olsun, diyoruz. O günlerin anılarıyla mutlu, duygu yüklü gazilerimize sağlık, sıhhat, afiyet ve uzun ömürler diliyor, ellerinden öpüyoruz.

I. Dünya Savaşının sonundaki karanlık günlerden TBMM’nin açılışına ve ardından da Cumhuriyetin ilânına kolay gelinmemiştir. Tarihi seyir içinde M.Kemâl önderliğinde yüce Türk Milleti mucizevi bir destan olan Kurtuluş Savaşını gerçekleştirdi. Bu destan kaderini de yönlendirmiş, yönetimine de sahip olmuştur. Zaten 23.Nisan.1920’de TBMM’nin açılışından beri yönetimini elinde tutuyordu. Bunu çok iyi bilen ve değerlendiren büyük komutan ve İnkılâpçı Atatürk 29.Ekim.1923’de Cumhuriyetin ilânını teklif edecek, TBMM’de bu kanun teklifini oy birliği ile kabul edecektir. Artık “Hakimiyet kayıtsız ve şartsız Milletindir.”

Türkiye Cumhuriyeti çok aziz bir devlet, çok zor şartlar altında kurulmuştur. Bu kahramanlık destanı  içinden  çıkan  bir  devletin, kurucusu  bir dahi, sahibi kahraman bir millet, esaret nedir, hiç görmemiş, hep bağımsız ebediyen. Türk Milletinin sahibi olduğu devleti kuranlar, her türlü çağdaş şeklini vermiştir. Bugün yeryüzünde devletler ailesi içindeki saygın yeri, Cumhuriyetin getirdiği nimetlere borçluyuz.

Türkiye Cumhuriyeti, Çok partili yapısıyla, meclisiyle, Milletin sahip olduğu hür iradesiyle dünyaya örnektir. Tarihi gerçekler ortadadır. Büyük milletimiz bu tarihi kararıyla artık kendi işlerini kendi iradesiyle yürüteceğini açıklamış oldu. Bunun gerçekleşmesi, ancak Cumhuriyet idaresiyle mümkün olabilirdi.

Cumhuriyet idaresinde halkın iradesi esastır. Millet, iradesini yasalarda belirtilen yollarla kullanır. Önemli olan husus bu hakka, milletçe bilerek sahip olmak ve onu nesilden nesile devretmektir. Cumhuriyet demek, biz demektir. Artık sinmiştir içimize ruhumuza. Onu kendimizden ayrı düşünemeyiz. Cumhuriyeti sevmek, kendimizi sevmek demektir.

Cennet Vatanı düşmandan temizleyen Atatürk, “Savaşın küçüğünden çıktık, şimdi sıra büyüğünde, Asıl onu kazanmak zorundayız. Cehaletle, fakirlikle, geri kalmışlıkla savaş. Bize bir daha kimsenin kafa tutamayacağı güçte olmak. Çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak” diyerek hedefi göstermişti. Belirlenen bu hedefe ulaşmak için çizilen yola da “ Türk İnkılâbı ” denildi. 89 yıldır bu savaşı kazanmak için çalışıyoruz. O günlerden günümüze ulaşılan nokta 89 yıllık çalışmanın sonucudur. Ülkemizi baştan başa kucaklayan otoyollar, taşıma kapasitesi süper boyutlara ulaşan demiryolları, havalimanları, limanlarımız, santrallerimiz, haberleşme sistemlerimiz hamlelerimizin ulaştığı noktadır. İhracatımızın % 90’ı artık fabrika ürünü, tekstilde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüyüz. Çimento üretiminde, Avrupa birincisi, dünya ikincisiyiz. Seramik üretiminde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüyüz. Yine THY yaptığı son atılım ile filosuna kattığı büyük Boeginglerle, dünyanın saygın hava yolları arasına girmiştir. Güçlenirse, korkusuyla AB, Türkiye’yi arasına almamaya uğraşıyor. Yabancısı kaldığımız ticari faaliyetlerde, bugün üretim ile tüketimde denge sağlayan, ihracatımızda güçlükleri aşarak ürünlerimizi dış azarlara ulaştırmayı ve satmayı başaran kabiliyete ulaştık. Tekstil ve Konfeksiyon, deri ürünleri, mobilya, beyaz eşya, otomotiv ve daha pek çok sektörde bizimle baş edemeyen ülkeler, karşımıza gümrük duvarları, kotalar çıkarmakta iseler de bütün güçlükleri aşan bir ticari kabiliyete sahibiz.

Cumhuriyet, sağduyudur, akıldır, kişiye saygıdır, yeteneğe, başarıya saygıdır. İşte 89 yıl geçmiş kurulalı ama hâlâ genç, hâlâ diri ve taze. Yıllar, asırlar yaşlanır, Cumhuriyet yaşlanmaz.

Cumhuriyet, tektir, ikincisi, üçüncüsü olmaz.  Cumhuriyet çok sesliliktir, ama her kafadan çıkan ve birbirini dinlemeyen ses değil, tahammüldür, hep dostlukla barışla geçimli.

Cumhuriyet, meşverettir. Milletin irade ve yetkisini, seçtiği temsilcileri vasıtası ile kullandığı bir yönetim tarzı, milletin danışarak ve görüşerek kendi kendisini idare etme biçimidir. Cumhuriyet, istişarenin esas kabul edildiği, insan hak ve hürriyetlerinin ifadesini bulduğu bir idare şeklidir.

Unutmayalım ki!.. Bir daha üzerimize kimsenin çullanmasını istemiyor, hatta düşüncesini dahi taşımasını istemiyorsak, ibadet derecesinde çalışmak, milli menfaatleri her türlü kişisel menfaatlerin önünde düşünmek ve görmek, fert fert üstlendiğimiz işlerin, görevlerin en iyisini, en mükemmelini gerçekleştirmek zorundayız. Çalışmak, ilerleme düşüncesini daima taşımak zorundayız. Çünkü dünya durmuyor, yerimizde saymak bile geride kalmaktır.

Sözlerimizi yine Atatürk’le noktalayalım: “ Türk Milleti, ebediyete akıp giden her on senede bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.”

“ Ne Mutlu Türk’üm Diyene”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
CUMHURİYET FAZİLETTİR

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir