Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde, çiftçiler 12 bin yıl boyunca genetiği değişmeyen siyez buğdayından geleneksel yöntemlerle siyez bulguru yapıyor.
12 bin yıllık geçmişe sahip siyezin hasadı tamamlandığında, çiftçilerin bulgur yapım süreci başlıyor. Yıl boyunca büyük emekle yetiştirilen siyez buğdayı, hasat edildikten sonra katma değerli bir ürüne dönüştürülüyor.
Hasat edilen siyez buğdayı taneleri, saatlerce kaynatıldıktan sonra güneş altında kurutuluyor. Kuruyan buğday tanelerinin kabukları, taş değirmenlerde soyuluyor. Sonrasında tekrar güneş altında kurutulan siyez bulgurları, tüketime hazır hale geliyor. Çiftçiler, restoranlar, işletmeler ve internet üzerinden siyez bulgurunu satarak geçimlerini sağlıyor.
“Atalarımız nasıl yaptıysa aynı şekilde devam ettiriyoruz”
İhsangazi ilçesinde siyez üretimi yapan genç çiftçi Yasin Ciğerci, atalarının geleneğini sürdürdüklerini belirterek, “12 bin yıllık siyez buğdayımızdan geleneksel yöntemlerle siyez bulguru yapıyoruz. Siyez bulguru çok önemli bir ürün. Çünkü genetiği değişmeden günümüze gelen bir buğdaydan yapılıyor. Siyez buğdayımızı 3-4 saat krom kazanlardan kaynatıyoruz. Pişmesi gerekiyor. Piştikten sonra güneş altında kurumaya bırakıyoruz. Doğal bir ortamda kuruması gerekiyor, hızlı değil, yavaş bir şekilde kuruması gerekiyor. Kuruduktan sonra bunun taş değirmende bulgur olma yolculuğu başlıyor. Siyez buğdayının kabukları soyulup yarma işlemi yapılıyor. Siyez buğdayına dönüştükten sonra da güneşe serip güzelce kurutuyoruz. Atalarımız nasıl yaptıysa biz de aynı şekilde, geleneksel yöntemlerle devam ettiriyoruz. Atalarımız bize güzel bir emanet bırakmış, bizler de sahip çıkıyoruz” dedi.
(Haber Merkezi)