Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, orman yangınlarından terörle mücadeleye kadar çeşitli konuda açıklamalarda bulundu. Destici, orman kundakçılarına idam cezası çağrısı yaptı.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında, Türkiye’nin güncel sorunları hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Orman Yangınları İçin Yeni Tedbir Çağrısı
Yaz aylarında artış gösteren orman yangınlarına değinen Destici, bu durumun ülkenin her yıl karşı karşıya kaldığı ciddi bir problem olduğunu söyledi. Destici, “Orman yangınları, her yıl yaz aylarında ülkemizin en önemli problemlerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yıl aynı uyarıları ve endişeleri dile getiriyoruz. Yeni şartlara göre yeni tedbirler almak dışında başka seçeneğimiz yok. Tedbirlerimizi geçmiş iklim şartlarına göre değil yeni iklim şartlarına göre düzenlemek zorundayız. Yangınları havadan müdahale edilmesi için gerekli uçak ve helikopter sayısını artırmak, çok değerlidir ve çok kıymetlidir. Türkiye’nin bunu yapacak iradesi de gücü de kuvveti de vardır” dedi.
Orman Kundakçılarına İdam Cezası Çağrısı
Destici, kasten orman yakan kişilere idam cezası verilmesi gerektiğini ifade ederek, bu konuda BBP dışında hiçbir partinin somut adım atmayacağını savundu. “Kasıtlı olarak ormanlarımızı yakan hainler için de idam cezası Türkiye’nin gündemine girmeli, tartışılmalıdır. Bunun başka çaresi yoktur. Bu eninde sonunda olacaktır. Ama bu sene olur, bu meclis döneminde olur ama başka dönem olur. Çünkü iyileri, masumları kötülerden korumanın, buna karşı tedbir almanın en önemli yollarından birisi de bu suçlarla ilgili cezaların arttırılması olmalıdır. BBP’den başka hiçbir parti Türkiye’de idamı geri getiremez, getirmez” açıklamasında bulundu.
Genç Yaştaki Suçlulara Yönelik Yasal Değerlendirme
Destici, son zamanlarda artan suç olaylarında 14-15 yaş grubundaki bireylerin sorumluluk alabilecek yaşta olduğunu belirtti. “Bu yaş grubundaki bireyler birçok durumda kendi kararlarını verebilmekte, sorumluluk alabilmekte ve eylemlerinin sonuçlarını da çok rahatlıkla öngörebilmektedirler. Dolayısıyla suça karışan bir bireyin yaşının küçüklüğünü cezai sorumluluktan kaçış yolu olarak görmek adalet duygusunu zedelemektedir. Bu bağlamda 15 yaş üzerindekilerin belli suçlarla ilgili tam cezai ehliyete sahip sayılması ve yetişkinler gibi sorumlu tutulması hem caydırıcılık ilkesini güçlendirip, hem de toplum vicdanında daha hakkaniyetli bir karşılık olur” ifadelerini kullandı.
Terörle Mücadelede Net Tutum
Terörle mücadele konusunda tavizsiz olunması gerektiğini vurgulayan Destici, bu konuda muhataplarının yalnızca güvenlik güçleri olduğunu dile getirdi. “Bir şey varsa herkesle ama terörle bağlı olmayan herkesle konuşuruz. Terörle nasıl mücadele edileceğini terör güçleriyle ya da terör örgütü mensuplarıyla konuşacak halimiz yok. Çünkü onların muhatabı emniyet ve yargıdır silahlı güçlerdir. Hukuk devleti olmanın hatta devlet olmanın gereği budur ve biz gereğinin yapılmasını bekliyoruz. Tarihe kayıt düşmek adına bir kez daha ifade ediyorum. Terörle terör örgütleriyle müzakere edilmez, mücadele edilir ve kafası ezilerek yok edilir” diye konuştu.
YPG’ye Yönelik Senaryo ve ABD İddiaları
Destici, ABD-Türkiye ilişkileri bağlamında terör örgütü YPG ile ilgili iddialara da değinerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“İddialara göre eğer YPG, SDG, Şam yönetimine askeri olarak entegre olmazsa taraflarca bu seçenek devreye sokulacakmış. Ancak sağda solda paylaşılan bu istikamette görüşmeler yapıldığı, kaotik durumlarda Türkiye’nin askeri bir harekata öncelik edeceği gibi ifadeler güvenilir ya da resmi kaynaklarda henüz teyit edilmiş değildir. Bu görüşmelerde terör örgütü YPG’nin Şam rejimiyle entegrasyonu reddetmesi üzerine askeri seçeneğin masaya konduğu ve Türkiye’nin öncülüğünde bir harekata yeşil ışık yakıldığı öne sürülmektedir. Eğer bu iddialar doğrultusunda gelişmeler ilerlerse bunları sadece taktik bir adım olarak görmek doğru olmaz. Bizim değerlendirmemize göre bu tablo bir mutabakattan çok daha kapsamlı ve stratejik bir oyunun açısıdır. Türkiye elbette ki YPG’yi ezer geçer. İşler ABD kontrolü ve onayıyla gerçekleşirse Türkiye’nin uzun vadeli bir çatışmanın içine çekilmesi, askeri ve ekonomik gücünün zayıflatılması, içerideki siyasal denge kırılması noktalarında hasımlarımızın elini güçlendirme gibi bir riski ve tehlikeyi de göze almış oluruz.”
(Haber Merkezi)