Bolu’da 8 Yakınını Kaybeden Avukattan Yürek Yakan Sözler: “Ben Mezara İki Kere Gidiyorum”

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında ailesinden 8 kişiyi kaybeden avukat Yüksel Gültekin, 167 gündür yaşadığı acıyı ve adalet mücadelesini anlattı: “Ben mezara iki kere gidiyorum.”

Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında ailesinden tam sekiz kişiyi kaybeden avukat Yüksel Gültekin, duygularını duruşma salonunun önünde gözyaşlarıyla paylaştı. Gültekin, her sabah ve her öğleden sonra mezarlığa gittiğini belirterek, “Ben mezara iki kere gidiyorum. Bir sabah gidiyorum, bir öğleden sonra gidiyorum. Bu psikolojiyi anlamak mümkün değil. Ben 4 torunuma her gün bilenler bilirler, her gün 3’er tane balon takıyorum. Balon makinesi aldım. Balonlar havada uçtuğu zaman onlar canlı gibi geliyor” dedi.

“8 evladımı toprağa verdim”

Gültekin, yangında oğulları Bilal ve Enes Gültekin, kızı Rumeysa Gültekin, gelini Sena Gültekin ve dört torununu kaybettiğini söyledi. Acısını paylaşanlara teşekkür eden Gültekin, “Ben, bugün burada bizimle birlikte olan gerek siyasi parti temsilcilerine, gerek sizlere, halka, sevenlerimize, destekçilerimize, bu acı olayı gündemde tutan herkese şükranlarımı arz ediyorum. Bugün 167. gün,” dedi.

Hayatını kaybeden yakınlarını isimleriyle tek tek anan Gültekin, “Şehit düşen 38 yaşındaki Bilal Gültekin’in, 38 yaşındaki Zehra Sena Gültekin’in, 35 yaşındaki eczacı Rumeysa Gültekin’in, 32 yaşındaki doktor Enes Gültekin’in, 11 yaşındaki Sümeyye’nin, 8 yaşındaki Yusuf Sinaneddin’in, 5 yaşındaki Muhammed Selin’in ve 2,5 yaşındaki Bekir Sadık’ın bir kısmının babası, bir kısmının dedesiyim” sözleriyle konuşmasına devam etti.

“Gündüzler gecelere, geceler gündüzlere karıştı”

Gültekin, yaşadıkları travmayı şu sözlerle anlattı: “Bu 167 gündür biz herhangi bir şekilde yiyemiyoruz, içmiyoruz, uyumuyoruz. Gündüzler gecelere, geceler gündüzlere karıştı. Tabii ki evlatlarımızı geri getirmemiz mümkün değil.”

“Bir mal kaybıyla atlatılabilecek olay faciaya dönüştü”

Yangın esnasında otel sahiplerinin katlar arasında dolaştığını söyleyen Gültekin, müdahalede geç kalındığını öne sürdü. “Bizim bundan sonra tek görevimiz, gerek yaklaşık bir saat boyunca devam eden yangında 2-3 kere odalarına çıkan, inen otel sahiplerinin aileleri 13. kattaydı. Benim evladım Rümeysa, Bilal ve Enes 6’ncı kattaydı,” diyen Gültekin, olayın büyümesini otoparktaki iki aracın örtbas edilmeye çalışılmasına bağladı.

“Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz”

Gültekin, tüm sorumluların yargılanmasını talep ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Yaşadığımız süre boyunca bizim artık hayatta tek gayemiz var. Bu olaya sebep olan, irili ufaklı yani resepsiyonistinden tutun da aşçısından, otel sahibinden, müdürüne kadar kim varsa cezalandırılması. Savcıya da çok teşekkür ediyorum. Titiz bir soruşturma yürütüldü.”

Ancak kamu görevlilerinin yargılanmadığını ifade ederek, “Maalesef bu olayda en az onlar kadar şu an yargılananlar kadar suçlu belki daha suçlu olan Turizm Bakanlığı yetkilileri ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri kanunu koruma kılıfı altında maalesef huzura getirilmediler,” dedi.

“Yangınla ilgili ciddi ihmaller var”

Bilirkişi raporuna değinen Gültekin, yangınla ilgili yıllar öncesine dayanan ihmaller bulunduğunu söyledi. “Bilirkişi incelemesinde, Turizm Bakanlığı’nın yetkililerinin birinci derece sorumlu olduğu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de birinci derece sorumlu olduğunu tespit etti,” dedi. Gültekin, otelin yıllardır sağlık güvenliği uzmanı bulundurmadığını ve 2005 ile 2008 yıllarındaki denetim raporlarının gereğinin yapılmadığını da aktardı.

“Bu işin üzeri örtülemez”

“Bunun üstünü bugün örtebilirsiniz, yarın örtebilirsiniz ama ertesi gün örtemezsiniz,” diyen Gültekin, tüm sorumluların yargı önüne çıkması için hayatı boyunca mücadele edeceğini belirtti.

Kendisini yalnız bırakmayan Cumhurbaşkanı ve ailesine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ve birçok bürokrata teşekkür eden Gültekin, desteklerini esirgemeyen tüm vatandaşlara da minnettarlığını ifade etti.

“Bu olayı unutmayın, unutturmayın”

Olayın siyasi bir zemine çekilmesini istemediğini dile getiren Gültekin, “Netice itibariyle şu suçun şahsiliği prensibi gereğince ben suçluların kulağından tutup bu yargılamanın önüne çıkarılmasını istiyorum. Yaşadığım sürece, nefes aldığım sürece tüm çabam ve diğer ailelerin çabası bunun için olacaktır. Sizden ricam şu; bu olayı unutmayın, unutturmayın” dedi.

“Hayır kurumları kuruyoruz”

Vefat eden çocukları ve torunlarının adını yaşatmak için bir vakıf kurduklarını da belirten Gültekin, “Bu güzel evlatlarımın adını yaşatacak hayır müesseseleri kuracağız. Bu hususta bir vakıfı da kurduk. Bugün yarın hayatı geçecek. İnşallah evlatlarımızın hayır kapılarını kapanmayacak eserler kazandıracağız” ifadelerini kullandı.

“Takipçisi olacağım”

Gültekin konuşmasının sonunda tekrar aynı acıya dikkat çekerek, “Takdir edersiniz ki, sayarken bile insanın yorulduğu 8 tane evladı 167 gündür…Ben mezara iki kere gidiyorum. Bir sabah gidiyorum, bir öğleden sonra gidiyorum. Bu psikolojiyi anlamak mümkün değil. Ben 4 torunuma her gün bilenler bilirler. Her gün 3’er tane balon takıyorum. Balon makinesi aldım. Balonlar havada uçtuğu zaman onlar canlı gibi geliyor. İlk günde çok yol alınmayacağını biliyorum ama bu süreci takip edeceğim,” dedi.

(İHA)