Bolu’daki Grand Kartal Otel yangınında yaşamını yitiren gençlerden biri olan Yiğit Gençbay’ın annesi, mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, yaşadığı büyük acıyı ve öfkesini dile getirdi. Acılı anne, “Oğlum olmadan kurtarıp gönderdiğiniz arabaya hepinizi koyup yakmak geliyor içimden” diyerek yürekleri dağladı.
78 kişinin hayatını kaybettiği yangının davasında 5. gün
Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangın felaketine ilişkin açılan davada yargılama sürüyor. 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşma gününde, sanık savunmaları tamamlandı. Duruşmanın altıncı gününde ise müştekiler dinlenmeye başlandı. Felaketin ilk dakikalarında otelden çıkmayı başaran, ancak daha sonra mahsur kalanları kurtarmak için geri dönen tıp fakültesi öğrencisi Yiğit Gençbay (25) ve makine mühendisi Alp Mercan (25), içeride can verdi. Hayatını kaybeden gençlerin aileleri, müşteki olarak mahkemeye çıkarak beyanlarda bulundu.
“Oğlumu otele gönderdiğim haliyle hatırlıyorum”
Yiğit Gençbay’ın annesi Serpil Gençbay, duruşma salonunda yaptığı konuşmada, oğlunun cenazesini bile göremediğini belirtti. “Ben oğlumu göremedim otele gönderdiğim şekliyle hatırlıyorum” diyen anne, “78 kişinin öldüğü ailelerin yok olduğu duruşma böyle olmamalı. Oğlum 2000 doğumlu, kısa bir süre önce mezun oldu. Biz hangi otel olduğunu bile bilmiyorduk, televizyonlar 3 kişi 5 kişi yazıyor. Otele kimse rahat çıkamıyor, bir sürü kişiyi siyah poşetlere koymuşlar. Kime sorsak bilgi alamıyoruz. Kişisel çabalarımızla çocuklarımızı aradık. Biz saatlerce çocuklarımız öldü mü kaldı mı düşüncesiyle yaşadık. Aylarca telefonlarımıza bakamadık” dedi.
“Sanıklar birbirini suçluyor”
Serpil Gençbay, sanıkların mahkemede birbirini suçladığını ifade ederek, “Ben yavrularımızın bize güç verdiğini düşünüyorum, onlar da bizimle bu duruşmada. Biz sadece çocuklarımızın kanı yerde kalmasın diye mücadele ediyoruz. Bu sanıkların bile aileleri zarar görmesin diye mücadele ediyoruz. Yiğit ve Alp, kimseyi tanımamalarına rağmen çığlıklara kayıtsız kalmayarak tekrar otele girdi. Biz 10. katta bulduk. Bu çocuklar bize ders vermek istedi. ‘Biz öldük ama siz bu toplumu değiştirmek zorundasınız’ demek istediler. Kim suçlu kim değil bilmiyorum ama herkes birbirini suçluyor. Burada konuşmayanlar, yangın sırasında ne yaptı? Ben oğlumun ölüm sebebinin, onu doğru ve düzgün yetiştirmiş olmam olduğunu düşünüyorum. Burada kendimi bile suçluyorum” şeklinde konuştu.
“Yarın doktorların yüzüne bakarken Yiğit’i hatırlayın”
Konuşmasının sonunda salondaki sanıklara seslenen anne Gençbay, “Yarın öbür gün hastaneye gittiğinizde doktorların yüzüne bakın ve aklına Yiğit gelsin. Herkesten şikayetçiyim ve en ağır cezayı almalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Oğlumu DNA testiyle tespit ettik”
Hayatını kaybeden Alp Mercan’ın babası Eray Mercan da duruşmada yaptığı açıklamada, oğlunun sadece insanlara yardım etmek için otelde bulunduğunu belirtti. “Benim oğlum ne otelde çalışan ne yönetim kurulunda ne itfaiyeci ne de otelin sahibi ama insanları kurtarmak için içeriye girdi. Oğlumu DNA testiyle tespit ettik. Bir babanın oğlunun naaşını alması, mezara koyarken yüzünü bile görememesi nasıl bir duygudur. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” dedi.
“Mezar başında oğlumu öpmeden uğurlayan anneyim”
Alp Mercan’ın annesi Ceyda Mercan ise, yaşadığı çaresizliği şu sözlerle anlattı: “Ceset torbalarından oğlumu bulmaya çalıştım. Bulurum diye dua ettim ama bulamadım. Oğlumu teşhis için DNA’mı verdim. Mezar başında oğlumu öpmeden son yolculuğuna uğurlayan anneyim ben. Oğlum teşhis edilecek durumda değildi. Eşim oğlunun sünnetine bile dayanamazken, öpmeye doyamadığı oğlunu kendi elleriyle mezara koydu. 78 kişiyi siz öldürdünüz, katilsiniz. Siz otoparktan arabaları çekerken, Yiğit ve Alp üst katlarda insanları kurtarmaya çalıştı. Bu ihmalin hesabı sorulmalı. Yalnızca bir ceza değil, dosyada yer alan herkesin gerçeklerle yüzleşmesi ve adaletin sadece satırlarda değil vicdanlarda da yer bulması gerekir. Oğlum olmadan kurtarıp gönderdiğiniz arabaya hepinizi koyup yakmak geliyor içimden. Şikayetçiyim” dedi.
(İHA)
