Bolu’da meydana gelen otel yangını faciasıyla ilgili davada üçüncü celse sürerken, yakınlarını kaybeden aileler mahkemede duygularını dile getirdi.
Duruşmanın ikinci oturumunda, tarafların esasa ilişkin beyanları alınmaya devam etti. Aileler, ihmaller zinciri nedeniyle adalet istediklerini vurguladı.
“Biz Her Gün Ölüyoruz”
Yangında gelini Kübra ve 9 yaşındaki torunu Alya’yı kaybeden Ahmet Altın, yaşananlara yönelik tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Hayatının ilk baharında 9 yaşında, otelde yanarak buradaki katillerin ihmalleri yüzünden, para hırsları yüzünden, benim yavrum cayır cayır yandı. Buradaki 76 tane canımızın ben dedesi, amcası, babasıyım ve kardeşleriyim. Çocuklarımız güle oynaya geldiler. Benim torunum, ‘Dede ben karnemi aldım Kartalkaya’ya gidiyorum’ dedi. Benim ciğerim yanıyor. Biz süreç boyunca yorulmadık. Biz öldük. Evlatlarımız 1 defa öldü, biz her gün ölüyoruz. Ben 42 yıllık devlet memuruyum. Bunun 12 yılı il müdürlüğü ile geçti. Bolu Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İl Özel İdaresi yetkilileri, buradaki katiller kadar sorumludur. ‘Taksir’ suçu ne demek, kasten öldürdüler. Kısasa kısas olması lazım. İdam edilmeleri lazım”
“Ben Her Sabah Kahvemi Mezarlıkta İçiyorum”
Faciada eşi Kübra ve 9 yaşındaki kızı Alya’yı kaybeden Hilmi Altın da yaşadığı acıyı şu ifadelerle anlattı:
“Ben her sabah kahvemi mezarlıkta içiyorum. Bu acıyı hiçbir psikolog taşıyamıyor. Bu yaşadıklarımız taşınacak bir yük değil. Ağırlığı git gide artıyor. O gece biz dumanların içinde boğulurken kimse bize el uzatmadı. Tesadüfen çıktık biz ordan. Ben 10 metreden aşağı kendimi bırakırken eşim ve kızımı aşağıda olduklarını düşündüm. Otelden çıktığımda yapayalnız kaldım. Biz cezasızlık düzeninin sonucu olarak yandık. Bu insanlar başlarına hiçbir şey gelmeyeceğine inandıkları için pervasız davrandılar. Siz bizi diri diri yaktınız. Sizede son bir sözüm var, artık itiraf edin”
“Emsal Karar İstiyoruz”
Yangında eşi Atakan Yalçın ve kızı Derin Yalçın’ı kaybeden Yaprak Yeşilada Yalçın ise, davadan beklentisini şöyle dile getirdi:
“Biz günah keçisi bulmak istemiyoruz. Emsal bir karar istiyoruz. Bahçede oynayan çocukların gülüşünde Derin’i yaşatmaya çalışıyorum. Sizden hakkaniyetli bir karar vermenizi bekliyoruz”
(İHA)


 
							 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					