Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde yer alan Alicin Manastırı, Sümela Manastırı’na olan benzerliğiyle dikkat çekiyor.
Ankara’ya 90 kilometre uzaklıkta bulunan bu manastır, dağın yamacında konumlanıyor ve Sümela Manastırı’ndan daha eski bir yapıya sahip olduğu düşünülüyor. “Ankara’nın Sümelası” olarak anılan bu gizli mekan, Alicin Deresi’nin yukarısında yer alıyor ve adını Ali isimli bir eşkıyadan alıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ankara tarihçisi Abdülkerim Erdoğan, Alicin Manastırı’nın adının Celali isyanlarından sonra bölgedeki eşkıyaların varlığına atıfta bulunduğunu belirtti. “Celali isyanlarında Anadolu’nun her yerinde bir eşkıya hareketi var. Ali isminde bir eşkıya reisi orada barındığından dolayı Ali Cin Mağarası da derler” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, manastırın Bizans döneminde Hristiyanlar ve rahipler tarafından kullanıldığını ifade ederken, aşağıdaki vadiye ulaşmanın zorluğuna da dikkat çekti. Manastırın içinde odaların bulunmadığını, günümüze sadece sur kalıntılarının ulaştığını aktaran Erdoğan, bu mekanın papazların ve rahiplerin ibadet ettiği bir yer olduğunu söyledi.
Manastırın Konumu ve Önemi
Erdoğan, manastırın konumu itibarıyla Trabzon’daki Sümela Manastırı’na benzediğini belirtti. Manastıra ulaşmanın zorluğunu da vurgulayan Erdoğan, “Ancak dron çekimlerle, tele çekimlerle bilgi verebiliyorum. Bizzat içine girmiş değilim. İçine tabii girildi, araştırma yapıldı. Konum itibarıyla ve dış mevcut sorular itibarıyla bir manastır olduğu kesin. Bu konuda herhangi bir tereddüt yok. Sanat tarih uzmanları tarafından bu yerin bir manastır olduğu konusunda fikir birliği var” dedi.
Yerinde Görme ve Araştırmalar
Erdoğan, Ankara tarihiyle ilgili kapsamlı araştırmalar yaptığını ve bu çalışmalara devam ettiğini dile getirdi. “Ankara’nın mevcut bütün köylerini, bin küsur köyü var, bu köyleri tek tek dolaştım. Tabii dolaşmadan önce de kaynak araştırması yaptım. Bağımsız olarak araştırma yapan arkeologlarımız var, sanat tarihçilerimiz var. O yayınları araştırıyorum. Ondan sonra bizzat yerine gidip mümkün olduğu kadar yerinde görüyorum. Yerinde görmediğim bir yapıyla ilgili herhangi bir şey yazmadım” şeklinde konuştu.
Son olarak, Erdoğan, Ankara’daki bu tarihi yapıların turizme kazandırılması gerektiğini vurguladı.
(Haber Merkezi)