HASTA

Dost vardır, dostçuk vardır dünyada. Dostluktur insanları birbirlerine bağlayan. Dostluklar candansa devam eder gider aylarca yıllarca,hatta insanlar ölür ama dostlular ölmez yaşar gider.miras gibi kalır atadan evlada.Dostçuksa ömrü çok kısa,tadı tuzu olmayan yavanca,hem de hora geçmeyen yalancı bir oyalama. İnsanlığın gereği dostluğu pazara kadar değil, mezara kadar taşımaktır. Bu zamanda dostluk kurmak,  dost edinebilmek pek çok zor.  Zira zamane insanı değişken çok sıfatlara iyice bürünmüş bir vaziyette. Kiminle dost olurum düşüncesini kurabilmek bile uzun zamana dayanıyor. Yeni tanıdığın herkese dost deyip gönül açacak, meyil verecek olursan vay haline. Ama şunu iyi bilmek gerekiyor ki, öncelikle insan her sıfatı kendinde arar, eksisini artısını ayarlarsa,dostluğun kapısını kendi yönünden aralamış olursu.Elbette karşındaki de bir insan,senin düşündüğünün aynısını o da düşünür olabilir.O zaman insanlar anlayış kuralını kendileri ayarlayıp düzenlemeliler.Kendin olarak karşındakilere dostluk meşalesini içten temiz duygularla yakarsan elbette ilerde dostluk ışığı kuvvetli,ve uzun ömürlü olur. Bence dostluk temiz duyguların olmuş bir meyvesidir. Eğer o meyve dostluk bağında olgunlaşmamışsa, o dostluk zaten ham kalmıştır.Ne olursa olsun ham hamdır.İşte duruma ve zamana göre bu dostluk meyvelerini olgunlaştırmak gerek.Yoksa çiğ gelir ham göçer gideriz bu alemden. Ama zaman olur ki insan bu temiz duyguları bir anda eritip doğmadan sona ermesine sebep oluverirler. Bu bir vurdum duymazlığın eseri de olabilir, önemsememe de ileri gelebilir. Demeye çalıştım, dostluklar temiz duyguların meyvesidir. Bu duygular üredikçe, çoğalır, çoğaldıkça büyür, büyüdükçe hem çeşitlenir hem de tatlanır. Ve ortada ölmez kalıcı, uzun ömürlü dostluklar kalmış olur.Ya birde bunun aksi halini göz önüne alırsak ki acı bir durum meydana gelmiş olur.Bu temiz duygular bile akçe etmez hale gelir. Bunun da en büyük özelliği yaşadığın yer mahal olarak değişmektedir. Doğup büyüdüğün yerlerin ayrılığı, hiç bilmediğin tanımadığın yerlerin ayrı bir bicim düzen getirmesidir. Önceden uzun yıllar tanışmışlık ayrı, sonradan tanıyıp özünü sözünü bilmediğin kişilerin dostluğu bir ayrı olmasıdır. Birde daha temelde dostluğun temeli iyi bilinip, iyi seçilip iyilik ve geleceğin dostluğu olarak ,bilinçli yapılmalıdır.Yoksa ki yapmacık ,veya günlük olabilecek dostluklar buz üzerine yazı yazmış gibiden başka bir şey değildir.Bunlarda insanda huzur değil,usandırıcı bıktırıcı dostluklar izi bırakıp geçer.Hele hele menfaat için yapılmak istenen dostluklar,tuzsuz soğuk yenen aşa benzer. Bu yazımlar uzatıldıkça uzaya bilir. Görüşler uzadıkça dallanır budaklanır. Görüşlerde çeşit, çeşit olabilir. Ama uzayan bu çeşit yazımlarda özünden sözünden de kopmaya mahkumdur, özünden sözünden kopmuşluğun ne tadı nede tuzu olur. Gurbetçi olmuşsun, bilmediğin bir memlekete gelmiş yurt yuva kurmuşsun. Onlarda sen gibi çok uzaklardan, Anadolu’nun ücra köşelerinden, bir rızk,bir kazanç amacıyla gelmiş buralara.Bir otobüs durağında,bir kahve köşesinde veya ayak üstü sokak ortasında el sıkışıp toka etmiş, tanışmanın kuralları kendiliğinden önüne gelmiş,aynı memleketli ,aynı soydan, aynı dilden ve dinden aynı amaçlı yoldaşsın.Zaman geçtikçe yaklaşmışsın niyetler amaçlar dostluk kapısını aralamış. Derken gelip gitmeler sıklaşmış işte dostluğun temeli böylece atılmış. Bu görmediğin bilmediğin tanımadığın kişilerle tanışmış bilişmişsin, Onlarla içli dışlı olmuş onlarla dert ortağı, yol ortağı, yaşam ortağı olmuşsun. Hem de yıllarca senelerce. Beraber gülüp oynamış, beraber yiyip içmiş, beraber dert otaklığı etmiş, beraber ağlayıp sızlamışsın. Gurbette geçen onca yılları hep beraber yaşamışsın.İstesen de istemesen de samimi içten duygularla,böyle dostluğun temellerini atılmış.Atılmasına sebep olmuşsun. Böyle bir gurbet yaşamının içinde kendini bulan bir gurbetçi aileydik. Yıllarca yukarıda değindiklerimi, acısıyla tatlısıyla yaşamış tatmıştık. Bazen kısa bazen yıllara dayanan dostluklara yar olmuş kapı aralamıştık. Duyduğumuz dostça öğüt nasihat ve sözlere eğilerek, dostlukları daha uzun daha güvenilir ve emin etmeye çalışmış, dahası da önem vermiştik. Böyleyken başarılı olmak veya olmamak seçilmesi zor olan bir haldi. Devamı yarın…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
HASTA

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir