Geredeli Sertçelik;“Rusya ve Ermenistan oyun peşinde”

featured

Geredeli hemşerimiz Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Seyit Sertçelik;“Rusya ve Ermenistan oyun peşinde” dedi. Merkezi Ankara’da bulunan Bürokrat Ankaralılar Derneği’in (BADER) geleneksel hale getirdiği Hamamönü söyleşilerinin bu ayki konuğu Tarih Profesörü Geredeli hemşerimiz Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Seyit Sertçelik oldu. Sertçelik, Rusya ve Ermenistan’ın yeni bir oyunun peşinde olduğunu söyledi.

Söyleşide Ermeni meselesi, Karabağ sorunu, Çarlık Rusyası ve İran’da bulunan Ermeniler’in dünü, bugünü ve şu anki gelinen noktayı anlatan Prof. Dr. Seyit Sertçelik, “Şu an Azerbaycan Karabağ ve Ermenistan meselesini anlamak için geçmişi çok iyi tahlil etmek lazım. Mesele Karabağ meselesi değil Ermenistan ve Rusya’nın yeni bir oyunudur” dedi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sertçelik, şunları söyledi:“1678’de İran’da yaşayan Ermeniler’in ciddi ticari itibarı ve maddi gücü mevcuttu. Bu gücü özerk devlet hayallerini gerçekleştirmek amacı ile kullanan İranlı Ermeniler, dönemin Vatikan merkezine bir heyet gönderdiler ancak bekledikleri yanıtı alamadılar. Ardından Çarlık Rusya’ya gönderdikleri heyet St. Petersburg’da İran’a karşı Rusya ayaklanması için garantör olarak kendi ordularını Rusya yanında savaşacaklarına dair söz vererek inandırırlar. Ancak o dönemde Rusya İsviçre’ye karşı savaş açtığı için teklifle çokta ilgilenmezler. 1720 yılında Hazar Denizi kenarında Rus birliklerini (Derbent’te) bekleyen Ermeniler, Rus güçlerinin yiyecek sıkıntısı nedeni ile son anda ülkelerine dönmeleriyle yine başarısız olurlar. 1826-1828 yıllarında İranlı Ermeniler amaçlarına ulaşır ve Rus güçlerinin savaşı kazanmalarına ve günümüzdeki Dağlık Karabağ sorununun temellerini atan anlaşmalara imza atılacak zaferi kazandırırlar. Bölgede bir Ermenistan provası başlamış oldu. 1828-1829 Osmanlı Rus harbi de yine İran’daki Ermeniler’in güdümü ile meydana geldi. Bilinenin aksine ilk ‘kitlesel kan’ Ermeniler tarafından Osmanlılar’ın Ruslar tarafından işgali sırasında yaşandı. 1830’da Rus generali Vasova’nın kaleme aldığı bir eserde beyan edilen ‘kitlesel kan’ dökümünü dönemin Osmanlı hükümdarı affetmiştir Ermenileri millet-i sadık yani sadık millet olarak düşündüğü ve hatadır olur düsturu ile iyi niyet gösterdiği için. Zaman geçtikçe vahim Ermeni hırsını anlayan Rusya, sıkı bir denetim başlattı ve Ermenilere müeyyideler koymaya başladı. Akabinde Ermeni sorununu ilk olarak Ruslar yaşamaya başladı. 1914 yılından sonra ise bu sorun tekrar Türkiye’ye ithal edildi. Bin 568 gün devam eden Birinci Dünya Savaşı’nda 35 devlet savaşa iştirak etti. Bu sömürge savaşında İtilaf Devletleri saflarında Ermeniler ile Avustralya ve Yeni Zelandalılar’ın da dahil olduğu 45 milyondan fazla insan seferber edildi. İttifak Devletleri ise yaklaşık 25 milyon insanı seferber edebilmişlerdi. Savaş sonunda Osmanlı, Rus, Alman ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları tarih sahnesinden silindiler. Ölü ve yaralı olarak 20 milyon kayıp verildi. 8 milyon kişi esir düştü. Sömürge savaşının tüm maliyetinin yaklaşık olarak 186 ile 260 milyar dolar arasında olduğu ileri sürülmektedir.”

Sömürge savaşının başladığı 1914 yılının Avrupalılara göre “hasta adamın” yani Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden silinmesi için yapılan planların ve kurguların yoğunlaştığı bir yıl olduğunu söyleyen Prof. Dr. Seyit Sertçelik, “Şüphesiz hastanın mirasını paylaşma derdindeki sömürgeci Batılı güçlerin Türkiye üzerindeki proje ve emellerini gerçekleştirebilmeleri için ‘hastaya’ son darbeyi vuracak yardımcı iç güçlere ihtiyaçları vardı. İşte bu yüzden sömürgeci güçlerin ulusal çıkarlarına hizmet ederek hastaya son darbeyi vuracak bir yakın aranıyordu. Bu yakını bulmakta da gecikmediler. Osmanlı Devleti’ni içeriden hançerleyecek müttefik olarak ‘Osmanlı Ermenileri’ni gördüler. Ermeniler ise uzun bir süredir hayal ettikleri en azından özerk bir devlete kavuşmak için bu rolü kendileri için uygun buldular. Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması Ermeni ileri gelenlerince kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsat ve an olarak görülmüştü. Yüzyıllar boyunca kendisine kucak açmış bir topluma ve devlete başkaldıran çeteleri bünyesinde toplayan Taşnaksutyun Partisi mensupları, Osmanlı Devleti’nin parçalanması için ellerinden geldiğince savaş döneminde her yola başvurarak, bir türlü ölmeyen ‘hasta adamı’ cerrahi yöntemlerle tarihin dışına atmak için son neşteri vurma rolünü kendilerine yakıştırdılar ve bu uğurda Çarlık Rusyası ile Batılı sömürgeci devletlere hizmet etmek için ellerinden geleni yaptılar” dedi.

Günün anısına BADER Başkanı İbrahim Taşkesti tarafından Prof. Dr. Seyit Sertçelik’e BADER armalı dolmakalem seti hediye edildi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Geredeli Sertçelik;“Rusya ve Ermenistan oyun peşinde”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir