Milliyetçi Hareket Partisi Bolu Belediye Başkan Adayı İlhan Durak “Ulaşım sorununu halledelim. Bir kültür oluştu evet doğruya da doğru diyelim. Kültürü oluşturduk ama trafiği de felç ettik. Hem kültürü devam ettirip hem de trafiği daha aktif hale getirebiliriz. Her yer göbeklerle çözülmüyor” dedi. 31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi çalışmalarını sürdüren Milliyetçi Hareket Partisi Bolu Belediye Başkan Adayı İlhan Durak sahada vatandaşların kendilerine çok güzel teveccühü olduğunu belirtti. D-100 üzerinde faaliyet gösteren esnafları ziyaret eden Durak, yaptığı konuşmada “Sahada bizlere çok güzel bir teveccüh var. Şahsımıza olsun partimize olsun bir teveccüh var. Keyif alarak mutlu bir şekilde sahada çalışabiliyorum. Ben kafede de çalışabiliyorum, Pazar yerinde de çalışabiliyorum, meslek gruplarını da ziyaret ettiğimde orada da gönül rahatlığıyla bir çok sorunu nasıl çözebilirizi konuşabiliyorum” dedi.
“BU ŞEHRE BİR ŞEYLER KATALIM ARTIK”
Bolu’nun çok güzel bir doğaya sahip olmasına rağmen Bolu’nun gelişimi açısından hiçbir şeyin yapılmadığını vurgulayan Durak “Siyaseten insanları yıpratmak benim tavrım ve tarzım değil. İl başkanlığı görevim sürecinde de edebi olmayan, insnaların şahsi ve özel hayatını ilgilendiren hiçbir konuyu paylaşmadım. Karşı taraf bana ne kadar saldırırsa saldırsın, karşılığını o tarzda vermedim. Yani insanları siyaseten yıpratmamak lazım. Küçücük bir şehirde yaşıyoruz ve o kadar güzel de doğaya sahip bir şehir ki bu şehre bir şeyler katalım artık. Maalesef o kadar küçük şeylerden mutlu oluyoruz bu şehirde. Bu şehrin bütçesi de var. 81 ilde çalışan bir arkadaşınızım, bu illerin içinde bu kadar uysal, uyumlu, muteber, mukaddes bir topluluğa rastlamadım. Bolu’da bütçe de var ve Bolu’da çok iyi şeyler yapılması lazım. Örneğin ulaşım sıkıntı sorun çözülmemiş, imar ve şehirleşme sorunu çözülmemiş, turizm konusunda tesisleşmeyi tamamlayamamışız sorun çözülmemiş, yatırım yapamamışız. Maalesef bir tane Organize Sanayi Bölgemiz var 26 yıldır aynı sanayi bölgesi. Komşu illerimize bakıyoruz ne kadar hızlı bir gelişme var. Biz burada katma değer üretmezsek, bütçe üretmezsek teşvik alamayız, dertlenmezsek, gidip Bakanlığa mücadele etmezsek kaynak alamayız” ifadelerini kullandı.
“ULAŞIM SORUNUNU HALLEDELİM”
Bolu’da ulaşım sorununun bir türlü çözülemediğini belirten Durak “Ulaşım sorununu halledelim. Bir kültür oluştu evet doğruya da doğru diyelim. Kültürü oluşturduk ama trafiği de felç ettik. Hem kültürü devam ettirip hem de trafiği daha aktif hale getirebiliriz. Her yer göbeklerle çözülmüyor. Maalesef olmuyor. 100 metreye üç tane göbek koyarsan trafiği kitletir ve yavaşlatırsın. Yaptım oldu ile olmaz. Her şeyi bilemezsin. Her şeye kabil olamazsın. Yöneticilik yetin olabilir ama alt mekanizmayı iyi yönetemezsen o da olmaz. 100 metreye üç göbek koyuyorsun, trafik kilitleniyor. Bizim itfaiyemiz Paşaköy’de. Şöyle bir düşünelim, Aktaş’ta, Semerkant’ta, Çıkınlar’da ahşap bir bina da yangın çıkarsa yetişebilir mi? Yetişemez, kaç tane göbekten geçiyor hesaplayın. Hızını göbekler o kadar kesiyor ki ancak kenarlarını korumaya yetişebilir. Geçiş üstünlüğü var göbeklerden dolayı geçiş üstünlüğünü kullanamıyor. Yani bir plan doğrultusunda yapılması lazım. Bir master planını yapmak lazım, bu işin uzmanları ile oturmak lazım. Sadece teorik bilgide değil, pratikte çalışan insanlarla da oturmak lazım” dedi.
“D-100’Ü SOKAK GİBİ KULLANIYORUZ”
D-100’ün Bolu’nun bir sokağı gibi olduğunu vurgulayan Durak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Geçtiğimiz günlerde D-100’de kaza oldu, yine bir can vefat etti. Neden? D-100’ü sokak gibi kullanıyoruz biz. D-100 Bolu’nun bir sokağı mı? Şehirler arası ulaşım yolu. Sağlık Mahallesi’nden Gölyüzü’ne geçecek vatandaş D-100’ü kullanıyor. Aşağısoku’dan Köroğlu Mahallesi’ne geçecek vatandaş D-100’ü kullanıyor. Trafik güvenliği diye bir şey kalmamış o yolda. Neden köprülü kavşak yapmıyoruz? Her gelen konuşuyor. Yapmamız lazım, acil yapılması lazım. En kıymetli şey can değil mi? Benim sanayi kavşağında iki tane arkadaşım öldü. Empati yapmak lazım. Dediğim gibi sokakta gezen hayvandan, sobasını yakamayan teyzeye kadar sorumlusun. Oradaki kazadan da sorumlusun. Onun vebali de sende. Mücadele ettin mi? Uğraştın mı? dertlendin mi? Vermediler mi? Çıktın mı basının karşısına? Bolu basını çok değerli, çok kıymetli. Hep sorunu çözmeye paydaş oluyorsunuz. Birlik beraberlik oluşabiliyor hemen. Bunu bana vermediniz dediniz mi? Yok. Gel dedin de gitmedik mi? Yap dedin de yapmadık mı? İşin mihmandarı sensin. Bakın küçük şehirlerde belediye başkanının paydaşı olmadığı hiçbir proje gerçekleşmez. Afet zamanı kaç tane kepçemiz var, kaç tane kamyonumuz var ama koOrdine edemedikten sonra ne anlam ifade ediyor. Koordinasyon sağlamadıktan sonra neye çözüm üreteceksin. Çeşme yapılıyor mutlu oluyoruz, asfalt atılıyor mutlu oluyoruz.”
(Haber: Hüseyin Calp)