Deprem Profesörü Açıkladı: Düzce’de Depreme En Dayanıklı İlçeler Hangisi?

Deprem Profesörü Açıkladı: Düzce’de Depreme En Dayanıklı İlçeler Hangisi?

Düzce’de Depremler ve Yapılaşma: Jeofizik Mühendisi Cemil Acar’dan Önemli Açıklamalar

Jeofizik Mühendisi Cemil Acar, 1999 yılında yaşanan iki büyük depremle Düzce’de oluşan hasar ve bölgenin depremselliği hakkında değerli bilgiler paylaştı.

“Düzce’de Depremsellik Kaçınılmaz Bir Gerçektir”

Düzce’nin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer aldığını belirten Acar, şunları kaydetti: “Düzce Kuzey Anadolu Fay zonu üzerindedir. Jeolojik olarak Kafkasya ve Anadolu levhaları arasında bir tampon bölgede bulunmaktayız. Bu sebeple bölgede meydana gelen depremler sığ bölgelerde gerçekleşiyor. 8-10 kilometre derinlikte, aynı uzaklıkta yaşanıyorlar. Depremler, bölgenin kaçınılmaz bir gerçeğidir. Tıpkı insanların nefes alması gibi, Dünya da depremlerle nefes alıyor. Bu nedenle insanlarımızın yaşamlarını depreme uyumlu bir şekilde düzenlemeleri büyük önem taşıyor.”

“Düzce’nin Jeolojik Yapısı ve Yerleşimi”

Acar, “Düzce’nin jeolojik yapısı nedeniyle, yüksek yeraltı su seviyeleri ve killi, kumlu, çakıllı zeminler üzerine kurulu bir yerleşim alanına sahip olduğumuzu belirtti. Geçmişte Düzce, bataklık bir araziye sahipken zamanla teknolojik gelişmelerle bataklıkların kurutulması sonucunda ovaya yerleşim başlamıştır.”

“Düzce’de Yapılaşma ve İmar Sorunu”

“Düzce’de dikey değil yatay yapılaşmanın teşvik edilmesi gerektiğini” vurgulayan Acar, “Yatay yapılaşma anlayışının yerleşmesi ve buna uygun imar kararlarının alınmasına ihtiyaç var. Gözlemlerime göre, mühendislik hizmeti almış ya da almadan inşa edilmiş 2-3 katlı binaların büyük çoğunluğu sakinlerini korumayı başarmıştır. 1999 depreminde de bu tür binaların genellikle ayakta kaldığını gözlemledik. Ancak, Düzce’de daha yüksek katlı binaların inşa edilebilmesi için gerekli mühendislik maliyetlerinin karşılanması ve uygun zeminlerin seçilmesi gerekiyor. Rantsal kararların kaçınılması ve bölgenin yapısına uygun imar kararlarının alınması şarttır.”

Zemin Araştırmaları ve İmar Düzenlemesi

Düzce’deki geçmiş depremler ışığında zemin durumuna yönelik yapılan araştırmaları değerlendiren Jeofizik Mühendisi Cemil Acar, Düzce’de gerçekleştirilen veri toplama çalışmalarına dikkat çekti. Acar, “Son 20 yılda topladığımız verilere göre, Düzce’de hangi bölgelerde sıvılaşma riski olduğunu biliyoruz. Mikro bölgeleme çalışmalarının hızlandırılması ve yeni yerleşim bölgelerinin belirlenmesi sırasında bu verilerin dikkate alınması gerekmekte. Mesela Kalıcı Konutlar bölgesinde zeminin durumunun zayıf olduğunu tespit ettik ve buna rağmen 4 kat izin verilmesi bilimsel verilere aykırı bir uygulama” şeklinde belirtti.

Düzce’de Sağlam Zeminli Bölgeler

Jeofizik Mühendisi Acar, Düzce’deki zemin etüt sonuçlarına dayanarak en sağlam zeminli mahalleleri sıraladı. “Melen ve Uğur Suyu’nun aktığı bölgelerde, zemini büyük çakıl taşları oluşturduğu için bu alanların daha dirençli olduğunu belirledik. Deprem kayıtlarını incelediğimizde, Düzce’de Karaca Deresi, Çamköy, Çavuşlar Mahallesi, Sancaklar, Körpeşler ve Araptçifliği arasında kalan üçgensel bir bölge olduğunu gördük. Bu üçgen içerisindeki bölgede son 100 yıl içerisinde çok nadiren deprem kaydedilmiştir.” dedi.

Düzce’nin Riskli Zeminli Bölgeleri

Acar, aynı zamanda Düzce’nin en riskli zeminine sahip bölgeleri de detaylı bir şekilde açıkladı. Acar, “Yaptığım çalışmalar sonucunda, Düzce’nin akarsu yataklarının milyon yıllar içerisinde nasıl değiştiğini gözlemledim. Özellikle Asar Deresi’nin zamanla yatak değiştirdiği ve bu değişimin bazı mahallelerin zemininde etkili olduğunu belirledim. Özellikle Cumhuriyet Mahallesi, Çoban, Kiremit Ocağı, Metek Mahallesi, Cedidiye Mahallesi ve Yahyalar Mahallesi’nin yer aldığı bölgelerde zemin sıvılaşma riski yüksek. Eğer bir deprem meydana gelirse ilk inceleyeceğim bölgelerin başında Darıcı ve Metek Mahalleleri gelir.” şeklinde ifade etti.

1999 Depremleri Öncesi Binalar İçin Yönetmelik Talebi

Acar, 1999 depremi öncesi inşa edilen ve deprem sonrası hala ayakta olan binaların mevcut yasal düzenlemelerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Acar’a göre, bu binalar birer zaman bombası gibi. “Bir boks maçında olduğunuzu hayal edin. Üç sert darbe alıyorsunuz ve her an nakavt olabilirsiniz. Bu binalar da benzer bir durumda” dedi. Acar, binaların depreme dayanıklılığının arttırılması gerektiğini vurgulayarak, “Bir binanın depreme dayanıklı hale getirilmesi mümkündür, fakat bu maliyetli bir süreçtir. Devletin bu konuda aktif bir rol alması gerekiyor.” diye ekledi. Acar, yapılan yeni binaların ise oldukça güvenilir olduğuna dikkat çekti. Aynı zamanda, binaların düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini ve bu konuda devletin rol alması gerektiğini vurguladı. Son olarak, Acar, Düzce Belediyesi’ne yapılan bağışlarla ilgili olarak, “Neden bir inşaatçı belediyeye bağış yapar?” sorusuna dikkat çekti ve bu konuda daha şeffaf olunması gerektiğini belirtti.

Düzce Fayı İle İlgili Önemli Bilgilendirme

Acar, Düzce bölgesinin en aktif fay hattı olan Düzce fayı hakkında önemli bilgiler verdi. “Düzce fayının bir sonraki büyük depremi üretmesi için yaklaşık 200 yıl gerektiğini” belirten Acar, buna rağmen bölgedeki diğer fay hatlarının deprem potansiyeli taşıdığını söyledi. Acar, “Özellikle Çilimli, Hendek ve Bolu fayları önemli. Bu bölgelerde bir deprem meydana gelirse Düzce bölgesi ikincil olarak etkilenecektir.” dedi. Acar, Düzce fayının son büyük depremden sonra enerjisini büyük ölçüde boşalttığını ve bu nedenle yakın zamanda büyük bir depremin beklenmediğini vurguladı. Ancak, bölgedeki diğer fay hatlarıyla ilgili aynı şeyi söylemek zor. “Özellikle 4 ve 5 katlı binaların deprem güvenliği konusunda endişelerim var” diyen Acar, binaların alt yapılarının ne kadar sağlam yapıldığının önemli olduğunu, eğer alt yapı sağlam değilse üst yapının ne kadar dayanıklı olursa olsun binaların güvensiz olduğunu belirtti. Acar, “TOKİ konutları tünel kalıp sistemiyle inşa ediliyor ve oldukça dayanıklı. Ancak binaların alt katlarının ticari alan olarak kullanılması nedeniyle bu katların daha yumuşak olduğunu” ekledi.

TÜRKİYE’DE DÜZCE’NİN YAPILAŞMADA ÖZEL YERİ

Düzce, yapılaşma açısından Türkiye’de önemli bir konumda bulunuyor. Uzmanlar, bu kentin yapılaşma kalitesi ve kat sınırlamaları bakımından ülkemizin en dikkate değer şehirlerinden biri olduğuna işaret ediyor.

Düzce, Türkiye’nin Üçüncü Kat Sınırına Sahip İli

Acar, yapılaşma konusundaki öne çıkan özellikleriyle Düzce’nin Türkiye’de üçüncü sırada geldiğini belirtti. Acar’a göre, “Ortalama 3 kat sınırlamasıyla Düzce, Hakkâri ve Muğla gibi kat sayısı düşük olan illerin ardından geliyor. Eğer ovada yaşamayı tercih ediyorsak, binalarımızın 3 katı geçmemesi gerektiğini vurguladı. Fakat eğer yüksek bölgelerde, dağlık alanlarda yaşanacaksa daha yüksek katlı binaların inşa edilebileceğini söyledi. Ova bölgelerinde 3 kattan fazla bina yapılacaksa, bu alanların özenle belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.”

Kentsel Dönüşüm ve Faruk Özlü’nün Önemi

Kentsel dönüşümün Düzce için oldukça kritik bir konu olduğunu dile getiren Acar, bu süreçte Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’ye tam destek verilmesi gerektiğini savundu. “Kentsel dönüşüm sırasında vatandaşların haklarının korunmasının önemini vurguladı. Siyasi görüş farklılıklarına rağmen, Faruk Bey’in Düzce için gösterdiği kararlılık ve yaptığı altyapı çalışmalarını takdir ettiğini belirtti. Faruk Bey’in kentsel dönüşüm projelerinde de aynı başarıyı göstermesini beklediğini ifade eden Acar, Düzce şehir merkezinin eski ve bakımsız binalardan kurtulması adına kentsel dönüşümün şart olduğunu dile getirdi.” (Haber Merkezi)

2
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Deprem Profesörü Açıkladı: Düzce’de Depreme En Dayanıklı İlçeler Hangisi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir