Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Meral Kekeçoğlu, iklim değişikliğinin kestane balı üretiminde ciddi kayıplara yol açtığını belirterek, bazı örneklerde kestane balına orman gülü polenlerinin karıştığını tespit ettiklerini söyledi. Kekeçoğlu, tüketicilere “polen analizi yapılmış bal” tercih etmeleri yönünde uyarıda bulundu.
Basına açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kekeçoğlu, bu yıl Türkiye genelinde yapılan incelemelerde iklim değişikliğinin arıcılık üzerindeki olumsuz etkilerinin görüldüğünü kaydetti. Bakanlığın genelgesi doğrultusunda kestane balında yüzde 70 oranında kestane poleni bulunması gerektiğini hatırlatan Kekeçoğlu, araştırmaların sonuçlarını şöyle aktardı:
“Bu yıl 5 ilden aldığımız bal örnekleri üzerinde yaptığımız analizlerde kestane balı niteliği taşıyan 100 bal örneğinden çok azı, Bakanlığımızın yüzde 70 polen standardına ulaşıyor. Örneklerde kestane poleni yok denecek kadar az çıkıyor. İşin en kötü tarafı da kestane balına orman gülü polenlerinin karıştığını görüyoruz. Bu nedenle halkımıza uyarıda bulunmak istiyorum, yediğiniz balların polen analizlerinin yapıldığından emin olun. Kestane balı diye yediğimiz ballarda orman gülü poleni varsa o zaman tehlikeyle karşı karşıya kalabiliriz.”
“Asıl Tehlike Arıların Açlıkla Karşı Karşıya Kalması”
Kekeçoğlu, geçmiş yıllarda kestane çiçeklerine zarar veren gal arısının etkilerinin görüldüğünü, fakat bu yıl verimdeki düşüşün tamamen küresel ısınma ve iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurguladı.
“Gal arısı bundan önceki yıllarda yüzde 50 ağaca zarar verdi. Arılar üzerinde yıllardır yaptığımız çalışmada, arılar iklim değişiminden direkt etkilenmiyor, daha çok sekonder (ikincil) etkileniyor çünkü arıların kitinden oluşan vücut yapısı onları çok yüksek sıcaklıklardan da koruyor ama çiçeklerin olmaması, çiçeğin özü yani nektarın bulunmaması açlıkla karşı karşıya kalmalarına neden oluyor. Asıl tehlike arıların açlıkla karşı karşıya kalmaları.”
Bu yıl kestane döneminde yüksek rakımlarda orman güllerinin çiçek açtığını ve bunun bala karışma ihtimali doğurduğunu belirten Kekeçoğlu, şunları söyledi:
“O dönemde kestane balı yapan arı, orijinal bala orman gülü nektarını az da olsa karıştırdı. Bu durum yediğimiz bala daha dikkatli bakmamız gerektiğini ortaya çıkarıyor. Bazı kişilerin metabolik hastalıkları olabiliyor. Yani bilmeden çiçek veya kestane balı diye yediği bal orman gülü balı ise o zaman büyük tehlikeyle karşı karşıya olabilirler.”
Kekeçoğlu, orman gülü balı ile kestane balının karışması durumunda sağlık açısından ciddi sorunlar yaşanabileceğini belirterek, tüketicilerin doktor tavsiyelerine göre hareket etmelerinin önemini vurguladı.
Doğal balın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Kekeçoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Önümüzdeki yıllarda karamsar olmadan bakarak inşallah iklim bu kadar değişmez diyelim. İnşallah ormanlarımız bu şekilde yok olmaz. Orman arılar için çok önemli. Ormandan elde ettiğimiz bal kaliteli bal olarak nitelendiriliyor. Bu kadar bitkisel ilaçlamanın olduğu dönemde tercihimiz orman içinden aldığımız bal oluyor çünkü ormandan aldığımız bal doğal ve temiz olan bal niteliği taşıyor. O yüzden orman arı ilişkisi bizim için çok önemli.”
(Haber Merkezi)