Kastamonu Üniversitesi, 700 yıllık geçmişe sahip şimşir kaşığı için coğrafi işaret almak amacıyla çalışmalarını başlattı.
Kastamonu Üniversitesi, Kastamonu Teknokent, Teknoloji Transfer Ofisi ve Ormancılık ile Tabiat Turizmi İhtisaslaşma Koordinatörlüğü işbirliğinde “Geleneksel Kastamonu Şimşir Kaşık Yapım Atölyesi” programı düzenlendi.
Kastamonu Teknokent İdari Binası’nda gerçekleştirilen atölye çalışmasına, Kastamonu’nun Şenpazar ilçesinde 50 yılı aşkın süredir şimşir kaşık yapan ve devlet sanatçısı unvanı bulunan Yüksel Erdoğan katıldı. Programda, akademisyenler ve öğrenciler de yer aldı. Yüksel Erdoğan, yanındaki malzemelerle şimşir kaşık yapımını anlattı ve kaşığın Kastamonu’daki yaygınlaştırılması için yapılan çalışmaları aktardı.
Kelebek Hastalığı Şimşir Ağaçlarını Tehdit Ediyor
Yarım asırdır şimşir kaşık üreten Yüksel Erdoğan, “Eskiden sadece kaşık yapılıyordu, şimdi çatal, kaşık, bıçak gibi 20’den fazla çeşidini üretiyoruz. Ancak ağaç sıkıntısı yaşıyoruz. Ağaçlar kelebek hastalığı nedeniyle yok oluyor. Bu hastalık 4 yıl sürdü, yüksek yerlerde şimşir ağaçlarının yaşını bulabiliyorsunuz ama alçak yerlerde ağaçlar kurudu. Bu konuda Şenpazar Orman İşletme Müdürlüğüne dilekçe verdim. ‘Şimşir ağaçları yok olmasın, çürümesin, bize bu kuruyan ağaçları verin’ dedim. Dilekçem hala geçerli ama iki yıldır bekletiliyoruz” dedi.
700 Yıllık Geleneksel Üretim
700 yıldan uzun bir süredir şimşir kaşık üretimi yapıldığını belirten Erdoğan, “Şu anda şimşir kaşığın en durgun zamanı, bitme aşamasına geldi. Osmanlı döneminde Şenpazar’da 8 köyde yıllık 1 milyon 800 bin şimşir kaşığı üretiliyordu. Osmanlılar, bu üretimin yüzde 10’unu, yani 180 bin kaşığı vergi olarak alıyordu. O dönemde insanlar boş vakitlerinde sürekli kaşık yapıyorlardı. Gaz lambası ışığında gece saat 11.00’e kadar çalışıyorlardı. Şimdi köylerde insan kalmadı, nesil sona doğru gidiyor, en genci benim 63 yaşındayım” şeklinde konuştu.
Artan Talep Yetişimi Zorluyor
Şimşir kaşığa olan talebin fazla olduğunu ve bu talebi yetiştiremediğini belirten Erdoğan, “Bu yıl 7 binden fazla kaşık siparişini geri çevirdim. 7 bin kaşığın üretimi bir yıl sürüyor. Rağbet çok fazla ama yetiştiremiyoruz. Şu anda lüks restoranlarda dahi şimşir kaşık kullanılıyor. Anti bakteriyel özellikte olmasından dolayı daha fazla tercih ediliyor. Doktorlar bile bu kaşıkları tavsiye ediyor” ifadelerini kullandı.
Coğrafi İşaret Çalışmaları Başlatılacak
Kastamonu Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Alperen Kaymakcı, yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalıştıklarını belirterek, “Bölgemizde gizli kalmış değerleri ortaya çıkarmak ve coğrafi işaret almak amacıyla Kastamonu’nun ilçelerine ziyaretler düzenliyoruz. Bu kapsamda Şenpazar’a yaptığımız ziyarette belediye başkanı ve Yüksel Erdoğan ile görüşerek şimşir kaşık üretim atölyesi etkinliğimizi gerçekleştirdik. Şimşir kaşığının önemli bir değer olduğunu ve 700 yıllık bir geçmişinin bulunduğunu öğrendik. Şimşir kaşığının henüz coğrafi işaretinin alınmadığı tespit edildi. Bu konuda üniversite olarak gerekli çalışmalara başlayacağız” dedi.
Prof. Dr. Kaymakcı, “Şimşir odunu Türkiye’de en yoğun ağaç türlerinden biridir. Anti bakteriyel özelliği sayesinde gıda sektöründe sıklıkla kullanılmaktadır. Geçmiş yıllarda Cide, Şenpazar ve Pınarbaşı ilçelerinde her köyde şimşir kaşığı üretimi yapılırken, şu anda bu işle uğraşan kişi sayısı azalmıştır. Bu geleneğin tekrardan yaygınlaştırılması ve Kastamonu ekonomisine kazandırılması gerekiyor” şeklinde sözlerini tamamladı.
(İhlas Haber Ajansı)