Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin açılan davanın üçüncü gününde, sanıklardan Halit Ergül’ün kızı ve yönetim kurulu üyesi olan tutuklu sanık Ceyda Hacıbekiroğlu savunma yaptı. Duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda oluşturulan özel alanda devam etti. Sanıkların yanı sıra yangında yaralananlar, hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları duruşmada yer aldı.
“Ben Otel Sahibi Olarak Orada Değildim”
Ceyda Hacıbekiroğlu, yangının yaşandığı gece otelde bulunduğunu belirterek, “Ben otel sahibi olarak orada değildim, diğer müşteriler gibi sömestr tatili için oradaydım. Böyle bir trajedi yaşanması beni gerçekten derinden üzüyor. Bu oteli rahmetli dedem kurdu, şirkette 5 kişinin bulunması zorunluluğu vardı. Bizde yönetime alındık. Bizim sorumluluğumuz ve yetkimiz olmamasına rağmen babam bizi yönetime aldı. İstanbul’da yaşıyorum, sadece tatil zamanlarında otele gidiyorum” dedi.
“Elimde Tahta Çekiç Vardı, Camı Zar Zor Kırdım”
Savunmasında yangın anında yaşadıklarını anlatan Hacıbekiroğlu, “Olay gecesi oradaydım, en yakın arkadaşımı kaybettim. 6. katta kalıyordum ve seslere uyandım. Eğlence sesleri diye düşündüm. Elimde tahta çekiç vardı, camı zar zor kırdım. Bir müşteriye çekici verdim camları kırdı. O da önce çocuklarımı, sonra beni kurtardı. Annemi arayarak sundurmaya çıkıp kurtulmasını söyledim, sonra telefon kapandı” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar Bağırış İçindeydi, Atlayanlar Vardı”
Hacıbekiroğlu, ellerinde ve yüzünde kesikler olduğunu, bunları sonradan fark ettiğini belirterek, “Bunu, annem ve çocuklarımın söylemesi üzerine fark ettim. Otele girdiğimde benimle aynı katta kalan 3 arkadaşımı gördüm. İnsanlar bağırış içindeydi, atlayanlar vardı. İlk gelen itfaiye araçları 3 adetti, sanırım birinde merdiven vardı. Diğerlerinde var mıydı bilmiyorum. İtfaiyeyi aramaya devam ettim ve yangının büyük olduğunu söyledim. Sonra daha fazla itfaiye geldi ve onları otelin arka tarafına yönlendirdim, orası daha kötüydü. Otelin arka tarafına giren itfaiyenin branda açtığını ve birkaç kişinin atladığını gördüm ve herkesin bu şekilde kurtulacağını düşündüm. Arkadaşlarımı aradığımda onlara artık ulaşamıyordum ve itfaiye aracı geri geri çıkıyordu. Nedenini sorduğumda aracın lastiklerinin şartlara uygun olmadığını, tekerlerin kara saplandığını söylediler ve ön taraftan müdahale edeceklerini söylediler” dedi.
“Araçların Çekilmesini AFAD ve İtfaiye Ekipleri Söyledi”
Bilirkişi raporuna göre, yangın anında bazı otel çalışanlarının misafirleri uyarmak yerine otoparktaki araçları çıkarmaya yöneldiği bilgisi sorulduğunda Hacıbekiroğlu, “AFAD veya itfaiye yangının otoparka sıçraması durumunda patlama olabileceğini, bu sebepten araçların çıkarılması gerektiğini söylediler. Araçların çekilme mevzusu bundan ibarettir” diye konuştu.
“Benim Otelde Herhangi Bir Yetkim Yoktur”
Savunmasının sonunda Ceyda Hacıbekiroğlu, otelde yetkili konumda olmadığını vurgulayarak, “İstanbul’dan eşim geldi. Çocuklarımı, beni ve ablamı Bolu merkeze götürdü. Ben otel sahibi olarak orada değildim, diğer müşteriler gibi sömestr tatili için oradaydım. Böyle bir trajedi yaşanması beni gerçekten derinden üzüyor. Bu oteli rahmetli dedem kurdu, şirkette 5 kişinin bulunması zorunluluğu vardı. Bizde yönetime alındık. Bizim sorumluluğumuz ve yetkimiz olmamasına rağmen babam bizi yönetime aldı. İstanbul’da yaşıyorum, sadece tatil zamanlarında otele gidiyorum. Ablam Elif Aras da İstanbul’da yaşar ve sadece tatillerde otele gelir. Benim otelde herhangi bir yetkim yoktur” ifadelerini kullandı.
Sanığın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.
(Haber: Münire Karabulut)
