Geredeli gazi, son yolculuğuna uğurlandı

featured

Geredeli Kore’nin son gazilerinden 87 yaşındaki Basri Yıldırım vefat etti. Kore’de savaşan ve 14 ay boyunca yaşamla ölüm arasında kalan İlçemiz Samat Köyü nüfusuna kayıtlı Basri Yıldırım, rahatsızlığı nedeniyle 26 Aralık 2016 Pazartesi günü vefat etti.

Kore’nin son gazilerinden Basri Yıldırım’ın cenazesi Samat Köyü’nde kılınarak köy kabristanına defnedildi. Cenaze namazına çok sayıda protokol üyesi, askeri yetkililer ve halk katılırken Geredeliler gaziyi son yolculuğuna dualar eşliğinde uğurladı.

Geçtiğimiz yıllarda Gaziler Günü dolayısıyla söyleşi yaptığımız Basri Yıldırım’ın anılarını yayınlıyoruz:

1950 yılında Kore’de Çinlilere karşı cephede savaşan 87 yaşındaki Basri Yıldırım, korkusuzca savaşarak bugünlere gelip, Kore Gazisi unvanıyla adını tarihe yazdırdı. Yıldırım, ayağından ve kolundan yaralanan ama ülkelerini en iyi şekilde Asya topraklarında temsil ederek binlerce şehidin verildiği çatışmalarda yara almalarına rağmen sağ olarak kurtulmayı başardı. Kahraman Türk ordusunun üyesi olan Yıldırım, Kore’de yaşadıkları o zorlu yaşam anını ve savaşı, aktardı.

Cephede düşman ordusu ile çarpışırken arkadaşlarının gözleri önünde şehit olduğunu söyleyerek, “O günlerde çok sıkıntılar çektik. Allah yaşadığımız o anı bir kere daha kimseye yaşatmasın” dedi.

87 yaşında olduğunu söyleyen Basri Yıldırım, “21 yaşımda yani 25 Haziran 1950 tarihinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, müdahale kararı aldığında, Kore’ye asker göndermeyi ilk teklif eden ülke ‘Türkiye’ oldu. Bende o zamanlar askerdim. Türk askeri gücü, 1 tugay ve 241. Piyade Alayı, Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasına verildi” dedi.

Kore Gazisi Basri Yıldırım, 1950’li yıllarda Bolu’dan yola çıktık. Uzun ve yorucu bir gemi yolculuğunun ardından harp edilen Kore’ye ulaştık. Gemilerde her türlü konfor vardı. Ortalama 25 gün süren deniz yolculuğunda, teorik ve silahlı eğitimle değerlendirildik. Bizlere Kore savaşları bilgileri veriliyor, derslerde değişik savaş eğitimleri öğretiliyordu. Ayrıca, beraberlerinde götürdükleri Amerikan M1 piyade tüfeği atışları yaptırılıyordu” diye konuştu.

Kaldığı 14 ay süre boyunca mevzide görev yaptığını anlatan Yıldırım, “Kore’de birkaç gün taarruz birkaç gün de savunma yapardık. Ayda iki gün istirahat ederdik. Bir bölük her gün tatbikata gider bende bölükle giderdim. En sonunda komutanıma muhabere yani telsizde görev yapmak istemediğimi söyledim. Çünkü bölük hafta da bir kez giderken ben her bölükle giderdim. En tehlikeli kısım muhabere kısmıydı. Çünkü en önde ben giderdim. Telsiz 18 kilo gelirdi. Bölüğe haber amaçlı ben ilk giderdim” diye anlattı.

Mevziiye giderken ölümün ucundan döndüğünü söyleyen Yıldırım, başından geçen olayı anlatan şöyle anlattı: “Bir gün yine mevzi alanına gidiyoruz. Bölük mevziiye giden yokuşu aştı. Ben 18 kilo telsiz ile aşamadım. O sırada bir ateş hattında kaldım. Üzerimizden mermiler yağıyor. Ben o sırada havan topu düşmüş büyük bir kuytuya girdim yattım. Adeta ölümün ucundan döndüm. Bölükten beni arıyorlar ne kadar zayiat var diye. O sırada bizim bölük ateş etti. Karşı tarafın ateşi durduğunda ben öyle gidebildim. Bölüğüme vardığımda 3 şehit verdiğimizi gördüm. Orada benim vermiş olduğum talimatlar ve koordinatlar üzerine karşı tarafa zarar verebildik. Yoksa daha fazla şehit verebilirdik. Mevzi alanından dönerken de 3 askerin mayına basması üzerine şehit verdik. Bir günde 6 tane şehit verdik. 14 ay boyunca sürekli böyle çatışma ve hayatta kalma mücadelesi verdik.”

Bir çatışma anında düşen havan topuyla bacağından ve kolundan yaralandığını söyleyen Yıldırım, “Vadesi dolmayan rızkı dünyada tükenmeyen insan ölmüyor” dedi. İstişaresiz yapılan işten zararlı çıkılacağının altını çizen Yıldırım, “Bir gün yine cephedeyiz. Düşman tarafından çember içine alındık. 3 gün o çemberin içinde kaldık. Hiç zayiat vermemiştik. Türk Tugayından izinsiz istişare yapılmadan ve habersiz kalkan uçak karşı mevziiyi bombaladı. Biz kaçacağız diye kendi kendimize çok zayiat verdik. Artık bizim bölük teslim olmuş. O sıra da iki şehit verdik” diye anlattı.

Yıldırım, geleceklerinin son 2 ayında artık muhabere görevini bırakarak, Yüzbaşının yanında durup komutanına ve arkadaşlarına mevzi kazdığını kaydetti. Başından geçen üzücü olayı anlatırken duygularına hakim olamayan Yıldırım, “Komutanımız bize ziyarete gelmişti. Mevzi de gezen komutanımıza havan mermisi isabet etti. Gözünden giren mermiyle dolayısıyla orada hayatını kaybetti. Barış oldu. Ateşkes sağlandığı halde geleceğimiz gün karşı tarafın havan topuna maruz kaldık. Adanalı bir arkadaşım vardı. O gün şehit oldu. Bu gibi daha nelere şahit olduk” dedi.

Türk ordusu müttefik olarak katılsa da o günkü savaşlarda önemli kayıplar verdiklerini söyleyen Yıldırım, “Allah tüm ulusumuza bir daha o günleri yaşatmasın. Çok zor ve daha anlatamadığımız onlarca konu ve başımızdan geçen olay var. Temennim artık o savaşlar sadece bizlerde birer anı olarak kalır ve tekrarı yaşanmaz” diyerek sözlerini hüzünlenip sözlerini tamamladı.

Bizde Gerede Medyatakip ailesi olarak Gazi Basri Yıldırım’a Allah rahmet eylesin diyoruz.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Geredeli gazi, son yolculuğuna uğurlandı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir