KAZIM ÜNLÜOL’UN KALEMİNDEN “KISA BİR GEREDE HİKAYESİ 2”

featured

Bir zamanlar Gerede Ahileri

Geleneksel Ahi kültürünü yaşayan Gerede Esnafı her sabah dükkanını selamlarla besmeleyle ile açar, çoluk çocuğuna helal lokma kazanmayı dilermiş.  Esnafın kendi aralarında yaptığı yemekli, sazlı sözlü eğlenceler, sohbet geceleri de çırağın ustaya, küçüğün büyüğe, cahilin âlime, edep ve saygısını gösteren işaretlerdenmiş. Bu düsturla yetişenler de Esentepe’de yapılan kuşak törenlerinde, desturu ustalarından dualarla alırlarmış. Herkes birbirine o derece özenle saygılı imiş. Şaka zamanında, dozunda yapılır, acı ve sevinç birlikte paylaşılırmış. Büyükler küçükleri sever, küçükler büyükleri sayar, tecrübelerinden faydalanmak için bir dediklerini iki etmezlermiş. Tahsil yapma imkanı olanlar bile sanatın altın bilezik olduğuna inanır, bir baltaya sap olmanın değerini bilirlermiş.

Gerede Pazarı

Cumartesi günü çay boyunda kurulan Gerede pazarında, çevre il ve ilçelerden gelip, sabahçı kahvelerinde bekleyen satıcıların bir kısmı simitleri ile çaylarını yudumladıktan sonra, pazar tezgâhlarını açmaya koyulurlarmış.

Yine ilk ışıklarla gelen Gerede köylüleri de mevsimine göre hindi, kaz, tavuk, ördek,  yayık tereyağ, peynir, torba yoğurdu, keş ve bahçede bostanda otlayan tavukların yumurtalarını küçük bir sepetteki samana yerleştirip özenle getirerek pazarda yerlerini alırlarmış. O zamanlar Gerede’ye bağlı Yaban Abat köylerinden gelenler de getirdikleri kekik kokan tereyağını alışveriş yaptıkları tanıdık Gerede esnaflarına verip, çoluk çocuklarının, evlerinin ihtiyaçlarını temin ederken onca uzak yolu dert etmezlermiş.

Bolu, Düzce, Güdül, İznik, Eskipazar, Karabük, Safranbolu üretici ve manav esnafları her çeşit meyve sebzeyi satışa sunarken, balıkçılar Yeni Camii kenarındaki tezgahlarında mevsimine göre Akçakoca’dan Lüfer, Palamut, Hamsi, İstavrit, Uskumru, Levrek  gibi deniz balıkları ile, Sakarya’dan kefal, sazan, yayın balıkları ile Yeni Cami kenarındaki yerlerini alırlar, Eskiçağa ve Yeniçağa’dan gelen nal mıhçılar da çoğunluğu ayakkabıcılar arastasında olmak üzere esnaf dükkânları önlerinde, dükkân sahipleri ile merhabalaşarak, hayırlı işler temenni ve dilekleri ile sergilerini açıp müşteri beklemeye başlarlarmış.

Pazarcılar ürünlerini satıp giderken manifatura, giysi, mes lastik, ayakkabı, bakkaliye, gazyağı, bakır kap kacak, teneke, demir el ürünleri gibi ihtiyaçlarını da alarak Geredelilere hayırlı bereketler nasip ederlermiş.

Gün Geredelilerin kendilerine has pazarlıkları ile kimi zaman neşeli kimi zaman ilginç sahneler yaşatır, sürer gider, akşama ulaşırmış.

Bilinen o ki asırların İpek yolunda kervanlar, hanlarında konakladıkları Gerede’nin pazarına, Panayırına uğrak vermeden geçmezlermiş.

Devam edecek

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
KAZIM ÜNLÜOL’UN KALEMİNDEN “KISA BİR GEREDE HİKAYESİ 2”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir