MUSTAFA GÖKKAYA KÖŞE YAZISI

featured

GÜÇ DENGESİ DEĞİŞİP ORGANİZE TAARRUZ BİTTİ Mİ?

Eğer kral çıplaksa, kral çıplak denilmesindeki sakıncalar da ilk önceliğiniz olursa, sizden bir cacık olmaz. Böyle vatan sevilmez. Yanlışa karşı dik duruş sergilemez iseniz üstünüzde kurulmaya çalışılan sisteme bir şekilde biat etmiş olursunuz. Üstelik o mecliste yer alarak sistemin güç aldığı kuru kalabalık olarak ihanete ortak olmuş olursunuz. Dolayısıyla milli ve manevi hassasiyetlerinizin önüne ya şahsi menfaatleriniz geçmiştir ya da siz doğruları haykırmaktan korkan adi bir insan olarak yaşarsınız. Torunlarınıza ne anlatabileceğinizi de çok merak ediyorum. Ne diyeceksiniz ki? Sizin öyle bir dedeniz var ki ülke atıldı satıldı ama ben şirketimizin sermayesini korudum mu diyeceksiniz?

Çevremizde ona buna boncuk dağıtan kişiliğini pazara çıkarmış o kadar çok insan vardır ki gün olur size derler “Sen mi kurtaracaksın bu vatanı” ya da “lan oğlum işine gücüne bak” Buna benzer sözleri çevremden o kadar çok işittim ki, hangi birini sayayım. Bu söylemleri geliştiren insanların ülkesine milletine devletine diyanetine kazandırabileceği hiçbir pozitif düşünce olmadığını çözmek uzun zamanımızı almıyor.

Mesele şahsi menfaatler olunca pür dikkat kesilen toplumun, milli hassasiyetler noktasında nasıl erozyona uğratıldığı sürecini içimiz kan ağlayarak takip ettik. Savaşmadan teslim olacak bir toplum oluşturulurken ekonomik yönden refahı büyük kazanım görmek suya yazı yazmaktan başka bir şey değildir.

Maalesef büyük organize bir taarruz altında olduğumuzu fark edemeyecek kadar toplum mühendisliğine kurban edilmiştik. Güç dengesi değişip organize taarruz bitti mi? Allah hepimizin imtihanını kolay eylesin.

Gelelim yerel yönetimlerdeki spekülatif olayların ışığında önümüzdeki siyasi süreci de kabaca değerlendirmeye; Hükümetin yerel yönetimlerdeki bulaşıklılarını temizlenmesi ve önünün açılması için bir hayli kurban vermesi elzem görülüyor. Parsel parsel yeniden dönüşümü merakla beklemekteyiz. Geri kazanımı parsel gibi küçük bir anlama yüklemek yerine kilometre karelerce dönüşüm acilen gerçekleşmelidir. Düşmana zaman kazandırmanın manası yoktur. Zira insanlar aptal yerine konulmaktan o kadar çok bıktılar ki. Yıllardır empoze edilen fikirlerin karşısına, duruşunu ve fikriyatını bozmayan onurlu devlet ve dava adamları halkın gözünde panzehir olarak görülmeye başlandıysa, çok şükür ki koltuğunuz ve şahsi ikbaliniz tehlikededir.

Bizim açımızdan ise ülkenin istiklali tehlikeye düştüğü zaman şahsi istikbal kaygısına düşenlerin, 15’liklerin vatan için siper doldurduğu zamanlardan kalan Tekâlif-i Milliye kararlarının zorlaması ile savaş bilinci uyandırılmaya çalışılan umursamazların, vatan toprağına yük bir kitleden farkı olmayanların,  dini İslam’a kazandıracağı bir şey yoktur. İstiklalimiz tehlikede ise her vatansever malıyla canıyla kanun çıkmasını beklemeden hazır kıta olduğunu göstermelidir.  Bu millet son kaledir. Kalenin yapı taşlarını oynattığınız gibi tamirine de başlamak tarihi sorumluluk gerektirir. Yeni kapı ruhuna zarar verecek her türlü eylemin karşısında olmak namus borcudur. Cumhurbaşkanı ile Mhp liderinin buluşması bana göre umudu perçinleyen ve gönlümüze ferahlık verici gelişmelerdir. Ülke dara düştüğünde başların çevrildiği, Türk milletinin teminatı ve umudu olan insanları Allah başımızdan eksik etmesin. Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe!

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
MUSTAFA GÖKKAYA KÖŞE YAZISI

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir