Bilecik’te çocukluk yıllarında başlayan bıçak merakını meslek haline dönüştüren Sezer Sargıl, tarihi kılıçların replikalarını üreterek dikkat çekiyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” unvanına sahip olan Sargıl, atölyesinde sadece bıçak değil, aynı zamanda kılıç da üreterek bu sanatı sürdürüyor.
Sargıl, av bıçakları üretimiyle başladığı kariyerine, zamanla savaş aletlerine de yönelerek devam etti. Topkapı Sarayı ve çeşitli müzelerde sergilenen tarihi kılıçların replikalarını yapan Sargıl, bilgi ve tecrübelerini halk eğitim merkezi iş birliğiyle açtığı kurslarda yeni ustalara aktarıyor.
Sezer Sargıl, küçüklüğünden beri bıçağa olan merakını ve bu alandaki gelişimini şöyle anlatıyor: “Atıl ve geri dönüşüm malzemelerle ilk ürünlerimi ortaya çıkarttım ve zamanla teknik bilgilerimi artırarak özgün bir sanat anlayışıyla geliştirdim. Kılıç ve bıçak üretimine dair tüm süreçleri ustalıkla yönetebiliyorum. Sanatımın temelinde, tarihi yaşatma felsefesi var. Amacım, aslına uygun bire bir üretmek.”
Geri Dönüşüm Malzemeleriyle Sanat
Sargıl, açtığı kursla yeni nesillere bilgi ve deneyim aktarımında bulunuyor. Kurslarda yalnızca bıçak üretimi değil, tasarım, çizim, malzeme bilgisi ve tarihsel arka plan eğitimleri de veriliyor. Sargıl, kursun ilk kuralının geri dönüşüm olduğunu vurgulayarak, “Eski asfalt kesme testereleri, mobilya testere çelikleri, rulman parçaları gibi malzemeleri yeniden işleyerek bıçağa dönüştürüyoruz. Her kursiyer kendi hayalini yapıyor.” diyor.
Kursiyerler, farklı bıçak türleri üreterek kendi tasarımlarını gerçekleştiriyor. Bu süreçte doğal malzemeler de kullanılıyor. Sargıl, “Sertifikalarını alan kursiyerler bu işi meslek haline de getirebilir.” sözleriyle eğitimlerinin önemini vurguluyor.
Kursiyerlerin Deneyimleri
Kursiyerlerden Murat Özalp, bilgisayarla uğraşmanın yanı sıra ahşap ve çelikle çalışma deneyimini büyük bir mutlulukla paylaşıyor. Özalp, “Ahşapla çalışmak, çelikle üretmek bana hem zihinsel hem fiziksel olarak çok iyi geliyor.” diyor. Eğitimlerin kendisine büyük bir motivasyon sağladığını belirtiyor.
Ömer Ayıran ise kamp bıçaklarına olan ilgisini dile getirerek, “Bir ürünü kafanızda tasarlayıp onu hayata geçirmek müthiş.” ifadesini kullanıyor. Ayıran, özgün bir bıçak ortaya çıkarabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Sezer Sargıl, geçmişten gelen bu sanatı yaşatmak ve yeni nesillere aktarmak için verdiği eğitimlerle Bilecik’te önemli bir boşluğu dolduruyor.
(AA)
