Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi öğrencileri, afet bölgelerinde yaralı tespiti ve 3D haritalama yapabilen yerli dron DEPRON’u geliştirerek dikkat çekici bir inovasyona imza attı.
Atatürk Üniversitesi’nde okuyan bir grup öğrenci, afet bölgelerinde kullanılmak üzere DEPRON adını verdikleri bir dron geliştirdi. Bu dron, 3D harita oluşturma yeteneği ile hasarlı binaların yıkılma riskini belirleyecek ve termal kameralar sayesinde enkaz altında kalan yaralıları tespit edebilecek. Özel olarak tasarlanan ev tipi jeneratör ile bataryaları hızla tükenen DEPRON, arama çalışmalarının tamamlandığı yerlerde 3D harita üzerinde işaretleme yaparak ekiplerin işini kolaylaştıracak. Ayrıca, akşam saatlerinde ışık desteği sağlayarak ekiplerin daha güvenli bir ortamda çalışmasını mümkün kılacak.
“Malzemeleri ikincilik aldığımız ödülle temin ettik”
Projenin başlangıcının oldukça ilginç olduğunu belirten Hüseyin Ayğan, “Tesisat borusunu aslında bir drona dönüştürdüm. Bu dron ile gerekli yerlere başvurdum ancak destek alamadım. Ardından bir bankanın düzenlediği yarışmaya katıldık ve Türkiye genelinde 300 proje arasından ikinci olduk. Bu süreçte Oltu Kaymakamı İbrahim Gökmen Bey, gençlik merkezinde bize bir atölye tahsis etti. Başlangıçta alet edavatımız yoktu, malzemeleri ikincilik ödülümüzle temin ettik. Erzurum’da bulunduğumuz için yerel kaynaklardan topladığımız malzemeleri projeye dönüştürdük. Yerli bir uçuş yazılımına sahip olan dron tasarımımız, deprem üzerine odaklanmış bir görüntü işleme modeline de sahip” ifadelerini kullandı.
“Başarı oranımız yüzde 80”
DEPRON’un Erzurum AFAD ekipleri tarafından test edildiğini ve olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Ayğan, “Girişimimiz İTÜ Çekirdek bünyesinde yer alıyor. Görüntü işleme ile şu anda 33 klasör üzerinde çalışıyoruz ve yaklaşık 350 bin ham görselimiz bulunuyor. Bu görseller üzerinden modelimizi eğitiyoruz. Başarı oranımız şu an yüzde 80. Daha fazla görsel ile bu oranı yüzde 95’e çıkarmayı hedefliyoruz. Amacımız projeyi geliştirip, Türkiye’nin yanı sıra uluslararası alanda da işbirlikleri kurarak vatana hayırlı bir ürün ortaya koymak. İlerleyen süreçte bir firma kurmayı planlıyoruz” dedi.
“Sıfırdan tasarladık”
Projede yazılım ve donanım kısmıyla ilgilenen Doğukan Yanık ise yerli yazılım ve uçuş kontrol kartı üzerinde yaklaşık iki yıldır çalıştıklarını vurguladı. Yanık, “Türkiye’deki ilk yazılımlardan birine ulaştık. Kendi dron tasarımımız da Türkiye’de bir ilk. Sıfırdan başlayarak yazılım ve kart tasarımı yaptık. Şu anda üretim aşamasına geçmek üzereyiz. En büyük hedefimiz, dronun otonom uçuş yapabilmesini sağlamak. Görüntü işleme modelimizle birlikte yapay zeka üzerinde de çalışıyoruz. Bu şekilde afet bölgelerinde yerli bir yazılım geliştirmeyi amaçlıyoruz. Eğer bunu başarabilirsek, Türkiye’ye ait bir dron tasarımı ve yazılımı geliştirmiş olacağız” şeklinde konuştu.
“DEPRON bizim çocuğumuz gibi”
Projenin iletişim kısmından sorumlu olan Seval Olgaç, projeye bütçe sağlamak amacıyla firmalarla iletişime geçtiklerini ve yarışmalara katıldıklarını aktardı. Olgaç, “DEPRON’a 6 Şubat depreminden önce başladık. Şu an yerli bir tasarım ve yazılım ile donatılmış bir dron haline geldi. Bu durum bizim için büyük bir gurur kaynağı. Enkaz altında kalanların kurtarılma süresi ne kadar kısa olursa, hayatta kalma oranı o kadar artıyor. Bu projeyi, insanların daha fazla hayatta kalabilmesi için geliştirdik. DEPRON şu an deprem için kullanılsa da diğer afetler için de uygulama alanı bulacak. Bunun için bütçeye ve desteğe ihtiyacımız var. Bu konuda destek olunursa çok minnettar kalırız” diye belirtti.
(Haber Merkezi)
