1. Haberler
  2. Genel
  3. Sakarya’da İletişim Bilimleri Sempozyumu: Barış Diplomasisi Konuşuluyor

Sakarya’da İletişim Bilimleri Sempozyumu: Barış Diplomasisi Konuşuluyor

Sakarya Üniversitesinde düzenlenen “5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu” başladı. Sempozyum, Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından TÜBİTAK, Film Araştırmaları Derneği ve Adapazarı Belediyesi işbirliği ile “Siyasal İletişim Bağlamında Türk Dış Politikasında Barış Diplomasisi” temasıyla gerçekleştiriliyor. Açılış ve ilk oturum Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı.

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Sakarya Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aslan, açılış konuşmasında Türkiye’nin son 10 yılda dış politika bağlamında aktif bir rol üstlendiğini vurguladı. Türk dış politikasında barış diplomasisinin uygulandığını belirten Aslan, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dahil hemen hemen katıldığı bütün uluslararası toplantılarda, ‘kendi fikrine katılır katılmaz hesabı yapmadan’ Türkiye’nin barış diplomasisini en üst perdeden vurguladığını ve sahada da Dışişlerinin bu politikayı sistematik şekilde uyguladığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmasının ardından Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yenal Göksun, “Yapay Zeka Çağında Sübversif Faaliyetler, Bilişsel Güvenlik ve Toplumsal Dayanıklılık” başlıklı oturumu gerçekleştirdi. Göksun, Türkiye’nin dünya genelindeki farklı kriz ve çatışma alanlarında aktif bir rol oynayarak çözüme önemli katkılar sunduğunu ifade etti. İletişim kavramının güvenlikle ve ülke stratejileriyle doğrudan bağlantılı olduğunu dile getiren Göksun, “Arap Baharı olgusunu yaşadık. Aslında propaganda modelinden etkileşim modeline geçişi, yani dijital medyaya geçişi kırılma noktası olarak yorumluyorum. Arap Baharı ve Turuncu Devrimler bize sosyal medyanın toplumsal hareketlerde ne kadar önemli rol oynadığını gösterdi.” değerlendirmesinde bulundu.

Göksun, kişilerin kendi görüşü olduğu düşünülen düşüncelerin manipüle edilmiş olabileceğine dikkat çekerek, “Sosyal medya kullanımının doğrudan kişilerin bireysel eğilimleri, arzuları, nefretleri, öfkelerini yansıtmaktan ziyade çeşitli manipülasyon ve müdahalelerin çıktısı olabileceğine dair bulgular daha yüksek oranda” dedi. Günümüz iletişim ekosistemine yapılan müdahalelerin karmaşık ve görünmez olduğunu kaydeden Göksun, “Zihinsel süreçlerimize işlenen bu müdahaleleri daha zor görebiliyor ve tespit edebiliyor hale gelmiş olabiliriz.” ifadesini kullandı.

Yıkıcı faaliyetlerin yapay zeka ile yeniden yaygınlaştığını belirten Göksun, “Propaganda en geleneksel yöntemlerden biridir ancak günümüzde insanlar propagandaya açık değiller. Çünkü kendi tercihlerimiz var. Dinlemek istemediğimiz siyasetçiyi geçiyoruz. Bu propagandaya karşı direncin göstergesidir, dolayısıyla toplumsal dayanıklılıktan söz edebiliriz.” şeklinde konuştu.

İnsan olmanın bir gereksinimi olarak herkesin iyi tarafta olmak isteyeceğini dile getiren Göksun, günümüzdeki anlatı savaşlarının insanları bir tarafa çekmeye çalıştığını ifade etti. “Bilişsel güvenlik” kavramına vurgu yapan Göksun, “Bilişsel güvenlik kavramı artık gerçekliği aramak ya da buna karşı bir müdafaa pozisyonunda bulunmaktan ziyade insanların zihnini korumakla ilgili bir konsept haline geldi.” dedi.

Göksun, 2020 yılında NATO’nun çalışmalarına giren “zihin savaşı” kavramının savaşın en kırılgan cephesi olduğunu belirterek, “Savaş ile barış arasındaki çizginin bulanıklaştığı bu gri alanda insan zihni, gerçeklikleri tespit etmekte veya kavramakta daha az imkana sahip. Bu bilişsel güvenliği sağlamak sadece bireylerin değil, devletlerin de sorumluluğudur.” şeklinde konuştu.

İletişimdeki her şeyin artık bir silah olarak kullanılabildiğine dikkat çeken Göksun, “Günümüzde anlatı savaşlarının yaşandığı bir ortamda bilgi ekosisteminin yönetilmediği ve serbest bırakıldığı koşullar altında toplumlar, kamuoyu ve bireyler yabancı devletlerin istihbarat servislerinin müdahalesine ve istismarına maruz kalabilmektedir.” ifadelerini kullandı. Sempozyum, yarın Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zakir Avşar’ın “Dijital Bağımlılık ve Biz” ile Almanya Offenbach Üniversitesi Öğretim Üyesi Alan N. Shapiro’nun “Kültürel Mi Yoksa Teknolojik Bir Simülasyonda Mı Yaşıyoruz?” oturumlarıyla sona erecek.

(Haber Merkezi)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sakarya’da İletişim Bilimleri Sempozyumu: Barış Diplomasisi Konuşuluyor
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gerede Medyatakip