Artan gıda zehirlenmesi vakalarına karşı BAİBÜ’den kritik uyarı geldi.
Son günlerde Türkiye genelinde artış gösteren gıda zehirlenmesi vakaları, özellikle acil servislerde yoğunluk oluştururken, uzmanlar hijyen konusuna dikkat çekiyor. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’ndan Öğr. Gör. Hacer Alpteker, Salmonella enfeksiyonunun mutfakta fark edilmeden bulaşabileceği riskli kaynakları sıraladı. Alpteker, kişisel temizlikten gıda pişirme alışkanlıklarına kadar birçok alanda vatandaşların bilinçli hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Salmonella’nın En Temel Nedeni: Yetersiz Hijyen
Hacer Alpteker, Salmonella bakterisinin çiğ süt ürünleri, az pişmiş etler, iyi yıkanmamış sebze ve meyveler ile hijyeni sağlanmamış sular aracılığıyla bulaşabileceğine dikkat çekti. En büyük riskin kötü hijyen alışkanlıkları olduğuna değinen Alpteker, şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle hijyene dikkat etmediğimiz her durumda Salmonella enfeksiyonu karşımıza çıkabilir. Toplumda Salmonella ile enfekte olmuş hasta kişiler eğer hijyen kurallarına dikkat etmezlerse, en basitinden tuvaletten çıktıktan sonra elleri yıkamamak gibi, kirli elleriyle ortak alanlara dokunmak gibi çok kolay insandan insana da bulaşabilir. Ayrıca Salmonella bakterisi çiğ süt ve süt ürünleriyle, iyi pişirilmemiş yumurtayla bulaşabilir ama en temel bulaşma yolu, hijyen alışkanlıklarının kötü olması, kanalizasyon sularıyla içme sularının kirlenmesi, yeterince uygun şekilde klorlanmaması, Salmonella bulaşmış sebze ve meyvelerin çiğ tüketilmesi gibi yollarla insandan insana ya da insanlara bulaşmasıdır.”
“Çok Daha Tehlikeli Olanları da Var”
Gıda zehirlenmesinde tek suçlunun Salmonella olmadığını ifade eden Alpteker, bu konuda oluşabilecek yanlış anlaşılmalara da açıklık getirdi.
“Salmonella da bunlardan bir tanesi. Çok daha ciddi, tehlikeli olanları da var ama hepsinden Salmonella sorumludur diyemeyiz.” dedi.
Her yaş grubunda görülebilen bu enfeksiyonun, bazı kişilerde çok daha ağır seyredebileceğini vurgulayan Alpteker, özellikle yaşlılar ve çocukların daha büyük risk altında olduğunu söyledi:
“Yaşlılar, bağışıklık sistemi iyi olmayan, bağışıklığı zayıflamış kişiler, bebekler ve çocuklar Salmonella enfeksiyonlarından çok daha fazla etkilenecek gruptur. Risk grubu olarak da bu kişileri tanımlayabiliriz. Diğer yaş gruplarında Salmonella enfeksiyonları herhangi bir kayba ya da ciddi bir hastaneye yatışa gerek olmadan iyileşebilecekken, bu grupta hastaneye yatışa ya da istenmeyen sonuçlara sebep verebilir.”
Belirtiler: Ateş, Karın Ağrısı, Bulantı ve İshal
Salmonella enfeksiyonunun başlıca belirtilerine değinen Alpteker, hastalığın şu semptomlarla kendini gösterebileceğini ifade etti:
Ateş, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, kramp ve ishal.
Basit Ama Hayati Önlemler: El Yıkama ve Gıda Güvenliği
Alpteker, Salmonella’dan korunmak için dikkat edilmesi gereken noktaları ise şu şekilde sıraladı:
“Salmonella hastalığından korunmak için aslında çok basit önlemler alabiliriz. Bunların en başında, el yıkama ve hijyen alışkanlıklarına dikkat etmek gerekir. Mutlaka yemeklerden önce ve sonra ellerin sabunla beraber düzgünce yıkanması, tuvaletten önce ve tuvaletten çıktıktan sonra ellerin yine aynı şekilde yıkanması çok önemlidir. Güvenli olmadığını düşündüğümüz hiçbir suyu tüketmememiz gerekiyor, mutlaka güvenli su temin etmemiz gerekiyor. Evimizde sebze ve meyvelerimizi bol akarsu altında iyice yıkamamız gerekiyor. Eğer pişirilerek tüketilebilecek bir durum varsa mutlaka iyi pişirmemiz gerekiyor. Yine et ve et ürünlerinin iyi pişirilerek tüketilmesi, pastörize ya da steril süt tercih edilmesi gerekiyor. Hasta insanların, gerekiyorsa mutlaka tedavi olması ya da diğer insanlara bulaştırmayı önlemek için el yıkamaya dikkat etmesi, kirli elleriyle etrafa dokunmaması gerekiyor. Mutfakta çiğ yumurta tüketiminden uzak kalmak, bazen rafadan ya da az pişmiş yumurtalar tercih edilebiliyor fakat yumurtaları da bu anlamda iyi pişirerek tüketmek gerekiyor. Bir de evcil hayvanlardan da bir miktar Salmonella bakterisi bulaşabiliyor, bunu unutmamak lazım. Özellikle sürüngenler dediğimiz hayvanlar, kaplumbağalar, kuşlar gibi hayvanlardan da bulaşma söz konusu. Bunun için bu tür hayvanlar varsa onların temizliği ve bakımında da dikkatli olmamız gerekiyor.”
(Haber: Meral Bınar)

















