1. Haberler
  2. Güncel
  3. Bolu’da Servet Kazandıran Sistem: Gramı 600 Liradan Satılıyor

Bolu’da Servet Kazandıran Sistem: Gramı 600 Liradan Satılıyor

Bolu’da Servet Kazandıran Sistem

Bolu’da mali müşavirlik mesleğini bırakan 32 yaşındaki Şeyda Yoltaş, hayalini kurduğu çiftçiliğe adım atarak 50 metrekarelik kapalı alanda safran üretimine yöneldi. Yüksek katma değerli bir ürün olan safran, uzay tarımı yöntemleriyle üretildiği bu tesiste gramı 600 TL’den satışa sunuluyor.

Çocukluğundan bu yana çiftçi olma hayali kuran Şeyda Yoltaş, yıllarca yaptığı araştırmaların ardından kararını verip mali müşavirlik görevinden ayrıldı. Kiraladığı küçük bir alanda 30 bin adet safran soğanı ile üretime başlayan Yoltaş, bu süreçte uzay tarımı olarak bilinen yöntemleri tercih etti.

Şeyda Yoltaş Safran

“Çiftçilik, İnsan Sağlığı İçin Çok Önemli”

Safran üretimindeki motivasyonunu ve süreci anlatan Yoltaş, şunları söyledi:

“Hep çiftçi olmak istiyordum. 2012 senesinden beri de araştırma yapıyorum, uğraşıyorum. Kendi şartlarım dahilinde bu ortamı kurabildiğim için safran bitkisine karar verdim. Ben üretici olmak istiyordum. Çiftçilik, insan sağlığı açısından çok kıymetli. Bilinçli bir çiftçi olmak sürdürülebilirlik için de çok kıymetli. Bu yüzden çiftçiliği tercih ettim. Safranın göz sağlığına, cilt sağlığına, kanserli hücrelere çok fazla faydası var. Tansiyonu düzenlediğini de biliyoruz. Anti-inflamatuar etkisi olduğunu biliyoruz. Tabii ki kronik rahatsızlıkları olanlar muhakkak doktorlarına danışmalı. Ayrıca günde bir bardaktan fazla tüketilmemeli, onu da söylemeliyim.”

“Safranın İçeriği Çok Güçlü”

Safranın zengin içerikli bir bitki olduğunu vurgulayan Yoltaş, üretimin detaylarına da değindi:

“Safranın içeriği çok güçlü. Kapsül halinde takviyelerle de çok destekleniyor. Üretim aşaması, topraktaki ile bizdeki çok farklı. Topraktaki çok işli, çok meziyetli. O yüzden de biraz pahalı bir bitki. Pahalı bir bitki diyoruz ama aslına bakarsanız bir gram safran bir kişiye bir ay yeterli oluyor. Böyle düşündüğünüzde aslında çok yüksek bir fiyat değil.”

Kapalı Ortamda Üretmek Daha Avantajlı

Yoltaş, üretim sürecinde yaşadıkları deneyimi ve tercih ettiği kapalı sistemin sağladığı kolaylıkları şöyle aktardı:

“1 Ekim tarihinde safranlarımızı odaya aldık. Kasım ortası gibi hasat yapmaya başladık. Yeşil yapraklara zarar vermeden elle tek tek çiçekler koparılıyor. Biz yeşil yapraklar konusunda topraktakine nispeten çok avantajlıyız. Yeşil yapraklarımız çok önemli. Gelecek sene soğan alabilmek adına çok önemli. Onlara zarar vermeden burada daha kolay çalışabiliyoruz. Tarlada bu çok mümkün olmuyor. O yüzden tarlada soğan gelişimi biraz yavaş oluyor. Biz her sene burada soğan alıp soğan satışından ek gelir elde edebiliyoruz. Safran çiçeği bir gecede açıyor ve açtığında yapraklarını iyice açılmadan toplamak, bitkinin içeriği açısından çok önemli. Tarladan bu noktada da ayrılıyoruz. Ben burayı tarlaya ekseydim bir buçuk dönümden fazlaydı, gün ışımadan toplamak gerekiyordu. Arılar gelmeden, erkek organ polenlerini dağıtmadan, safranı toplamak ciddi bir emek ve işçi maliyeti. Burada bu süreci çok daha rahat atlattık. Yine çok çalıştık ama tarladakilere nispeten çok daha rahattık.”

“Doğada Risk Çok Fazla”

Açık alanda yapılan üretimin zorluklarına değinen Yoltaş, kapalı sistemin kontrol avantajlarını şöyle özetledi:

“Odada ürettiğimiz ürünlerin içeriğini kontrol edebiliyoruz. Işıklarımızı kapatabiliyoruz. Ya da çiçeklenme döneminde bitkinin istediği sıcaklığı, nemi, karbondioksiti ayarlayabiliyoruz. Doğada maalesef bunlar çok mümkün olmuyor. Risklerle karşı karşıyasınız. Burada 30 bin soğan var, tek tek el ile kopartıyoruz. Safranı bu el işçiliği kıymetli yapıyor.”

Uzay Tarımı

Yoltaş, üretim şeklinin ‘uzay tarımı’ olarak adlandırılmasının sebeplerini ve karşılaştığı önyargılara da değindi:

“Bu üretim sisteminin çalışmasından dolayı uzay tarımı denmektedir. Uzaya gidersek gerçekten orada yiyeceğimizi, içeceğimizi bu şekilde üreteceğiz. Yani bunun çok fazla türü var. Yani her bitkinin yetişme şekli farklı. Bir de ben topraksız tarım yapıyorum zannediyorlar, aslında ben topraksız tarım yapmıyorum. Ben kapalı ortam tarımı yapıyorum. Kaldı ki topraksız tarım kendi içinde çok alt dallara ayrılıyor, çok yöntemleri var; Hidroponik, aeroponik, akuaponik yöntemleri gibi işleyişleri var. Bu çalışmalar ciddi ARGE süreçlerinden geçiyor. Seneler boyunca insanlar bunları deniyor. Bilim insanları içeriklerini kontrol ediyor. Şöyle bir yanılgı var, burada yapay sebze, yapay bitki üretiyorsunuz. Bunların testleri var, içerik testleri var. Burada domates de üretseniz organik oluyor. Yani çok daha kıymetli, çok daha temiz ve içeriği çok daha yüksek ürün alıyorsunuz. Bu yanılgıların kırılması çok önemli. İnsanların korkmasını da anlıyorum. Bu ‘suni güneş’ diyor. Biz bunlara gerekli testleri yaparak içeriğini kontrol edebiliyoruz. Safran içinde çok çeşitli makale var. İnsanlar bunları okuyup, bu testleri kontrol edip, içlerini rahatlatabilirler.”

(İHA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bolu’da Servet Kazandıran Sistem: Gramı 600 Liradan Satılıyor
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gerede Medyatakip