1. Haberler
  2. Kültür & Sanat
  3. Hüseyin Nihal Atsız Anısına Düzenlenen Şiir Yarışmasının Ödülleri Sahiplerini Buldu

Hüseyin Nihal Atsız Anısına Düzenlenen Şiir Yarışmasının Ödülleri Sahiplerini Buldu

huseyin nihal atsiz anisina duzenlenen siir yarismasinin odulleri sahiplerini buldu nPrBUrRH.jpg

Türk Eğitim Sen Genel Merkezi tarafından, Türk fikir hayatına, edebiyatına ve tarihine önemli katkılar sunan Hüseyin Nihal Atsız’ın doğumunun 120’nci, vefatının ise 50’nci yılı dolayısıyla düzenlenen “Milli Ruh, Milli Kimlik ve Kahramanlık” temalı şiir yarışmasının ödül töreni gerçekleştirildi.

Anma programına Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve eşi Havva Geylan, Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Ülkü Ocakları Genel Sekreteri İlhan Durak, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, çeşitli sendika ve sivil toplum kuruluşlarının genel başkanları, Türk Eğitim Sen yöneticileri, kadın komisyonu üyeleri, Ankara şubeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Yarışmanın Amacı ve İçeriği

Yarışma, Türk Dünyası’nın önemli fikir adamlarından Hüseyin Nihal Atsız’ın düşünce dünyasını ve eserlerini genç kuşaklara tanıtmayı hedeflerken, Türk milletinin kahramanlık mirasını, kültürel birikimini ve millî ruhunu şiir yoluyla geleceğe taşımayı amaçladı.

Tören Programı

Ödül töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan açılış konuşmasını yaptı.

Talip Geylan’ın Açılış Konuşması

Talip Geylan konuşmasına Hüseyin Nihal Atsız’ı anarak başladı ve şu ifadeleri kullandı:

“Bugün burada, Türk fikir dünyasına, edebiyatına ve tarihine derin izler bırakmış büyük mütefekkir Hüseyin Nihal Atsız’ın; ‘Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş, Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?’ Diyerek gönderdiği selamı almak, onu rahmet ve vefayla anmak; onun aziz hatırasını yaşatmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu buluşma; yalnızca bir anma programı değildir; millet olmanın temel mayası olan millî ruhu, millî kimliği ve kahramanlık şuurunu yeniden hatırlama vesilesidir. Türk milletinin tarih sahnesindeki yürüyüşü, yalnızca ‘destan yapanların’ yürüyüşü değildir; aynı zamanda destanı kelimeye dönüştürenlerin, hatırayı hafızaya, hafızayı şuura çevirenlerin de yürüyüşüdür. Tarih yapan kadar tarihi yazan; kılıç kullanan kadar kalem taşıyan; sınır çizen kadar sınırı anlamlandıran münevverler vardır. Çünkü milletler yalnızca zaferler kazanarak değil; dilini koruyarak, kimliğini yaşatarak, değerlerini diri tutarak büyür. Bu yüzden edebiyat, fikir, tarih ve kültür dünyamızın büyük isimleri, zamanın karanlığında ışığı yakan birer nöbetçilerdir”

Türk Milletinin Mücadele Geleneği

Türk milletinin tarih boyunca sadece topraklarını değil; inancını, dilini, haysiyetini ve geleceğe dair tasavvurunu da savunduğunu vurgulayan Geylan, şu değerlendirmede bulundu:

“Türk milleti, tarih boyunca yalnızca sınırlarını değil; inancını, dilini, haysiyetini ve istikbal tasavvurunu da korumak için mücadele etmiş büyük bir millettir. İşte Hüseyin Nihal Atsız da bu nöbetin önemli isimlerindendir. O; tarih araştırmacısı, öğretmen, akademisyen, şair-yazar ve milletine karşı mesuliyet duyan büyük bir mütefekkirdir. O, Ziya Gökalp ve arkadaşlarının yaktığı meşaleyi kimi zaman sisin içinde, kimi zaman fırtınanın karşısında taşımış ama her daim istikametini muhafaza etmiştir. Bu mücadele, kimi zaman ordunun ön saflarında, kimi zaman kürsüde, kimi zaman kalemin ucunda, kimi zaman da bir ülkünün etrafında kenetlenen yüreklerde sürmüştür. Bilge Kağan’dan Sultan Alparslan’a, çağ açıp çağ kapatan Fatih’ten küllerinden yeni bir devlet kuran Atatürk’e uzanan bu yürüyüş; Türk devlet aklının ve Türk idealinin ufkunu temsil eder”

Eğitimin Değer İnşasındaki Rolü

Eğitimin yalnızca bilgi aktarmaktan ibaret olmadığını ifade eden Geylan, şu sözleri dile getirdi:

“Geçmişte ve yakın tarihimizde ise Atsız gibi isimler, farklı şartlarda ama aynı hedef doğrultusunda, inandığı fikirleri savunmayı milli bir sorumluluk bilmiştir. Atsız’ın yürüyüşü; Türkçülük ve Turancılık davasını bir slogan kolaylığına teslim etmeyen, ödediği bedeliyle birlikte yaşayan bir fikrî seferberliktir. O, kalemini rüzgâra göre eğip bükmeyen; itirazın, yalnızlığın, hatta zaman zaman hedef gösterilmenin karşısında dahi duruşunu koruyan bir iradenin adıdır. Türk Eğitim-Sen olarak, eğitimin yalnızca bilgi aktarmak değil; aynı zamanda karakter inşa etmek, değer yaşatmak ve mensubiyet duygusunu güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Tam da bu anlayışla, ‘Doğumunun 120’nci, Vefatının 50’nci Yılında Hüseyin Nihal Atsız’a Vefa” temasıyla düzenlediğimiz ‘Millî Ruh, Millî Kimlik ve Kahramanlık’ Şiir Yarışması; Türk milletinin en asli unsurlarından olan kahramanlık, milliyetçilik, devletçilik gibi hasletleri yüceltmeyi; şiirin diliyle tarihe not düşmeyi ve bunu geleceğe emanet etmeyi hedeflemektedir. Çünkü milletlerin büyük yürüyüşleri yalnızca meydanlarda değil, mısralarda da sürer: Bazen bir mısra bir nesli ayağa kaldırır; bazen bir hissediş bir millete yön verir; bazen bir şiir bir çağrıyı tarihin vicdanına kazır”

Mücadele ve Bedel Kavramı

Talip Geylan konuşmasının devamında sendikal mücadele ile fikrî duruş arasındaki bağa dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Atsız’ı anlamak, sadece bir kişiyi hatırlamak değildir; öğretmenliğiyle, akademisyenliğiyle, şairliğiyle ve mütefekkir duruşuyla bedel ödemeyi göze alan bir fikrî ahlâkı da hatırlamaktır. Atsız’ın Türkçülük ve Turancılık davasıyla başlayan yürüyüşünün tabutlukta işkenceye varan ağır süreçlerle sınandığı; fakat bütün mağduriyetlere rağmen yılmadan direndiği ve sonunda hakikatin yanında duruşuyla zaferi kazanarak bize 3 Mayıs Milliyetçiler Günü gibi nesilden nesile taşınan bir şuur mirası bıraktığı gerçeği, bizim için sadece bir hatıra değil; aynı zamanda bir moral ve motivasyon kaynağıdır. Çünkü o mücadele bize şunu öğretiyor: Bedel ödemek, doğru yoldan döndürmez; aksine doğruyu daha gür sesle söyleme cesareti verir”

Önder Kahveci’nin Değerlendirmeleri

Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise yaptığı konuşmada Türk Eğitim-Sen’in çalışmalarına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Türk Eğitim-Sen, yalnızca eğitim çalışanlarımızın ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumakla kalmıyor. Ülkemizin bilimsel ve entelektüel kapasitesinin artırılması, milli değerlerimizin yaşatılması ve geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuk ve gençlerimizin, şanlı tarihimizin ve kahramanlarımızın ışığında yetişerek devletine ve milletine bağlı bireyler olması yolunda son derece önemli çalışmalara da imza atıyor. Bu çerçevede yazar, Türkolog, düşünür, şair ve her şeyden önemlisi bir öğretmen olan Hüseyin Nihal Atsız’ın hatırasını yaşatmak, düşünce dünyasını genç dimağlarda sürdürmek adına son derece anlamlı bir yarışmayı da düzenlemiş olması, Türk Eğitim-Sen’in neden hizmet kolundaki diğer bütün sendikalar içinde bir yıldız gibi parladığını da ortaya koyuyor. Başta Atsız olmak üzere; bu millet için yazan, düşünen, mücadele eden, fikriyle yol açan tüm münevverlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Bu güzel programımıza katılan tüm misafirlere saygılarımı sunuyor; Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene’.”

Dereceye Giren Eserler ve Ödüller

Yarışmada birincilik ödülünü Türk Eğitim Sen Uşak Şubesi’nden Ömerali Şimşek’in “Atsız Ata” adlı eseri kazandı. İkincilik ödülü Türk Eğitim Sen Gümüşhane Şubesi’nden Talat Ülker’in “Kızılelma Muştusu” adlı eserine, üçüncülük ödülü ise Türk Eğitim Sen Gaziantep 1 No’lu Şubesi’nden Abdulhamit Koçoğlu’nun “Hilalin Gölgesinde Atsızlar” adlı eserine verildi. Ödüller, Talip Geylan, Önder Kahveci ve Ebubekir Korkmaz tarafından takdim edildi.

Program Konserle Sona Erdi

Ödül töreni, Atilla Yılmaz’ın “Yolların Sonu” adlı konseriyle tamamlandı.

(Haber Merkezi)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hüseyin Nihal Atsız Anısına Düzenlenen Şiir Yarışmasının Ödülleri Sahiplerini Buldu
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gerede Medyatakip