Ankara Coffee Festival, 9’uncu yılında 200 marka ve 154 stantla kahveseverleri buluşturdu. Etkinlikte demleme atölyeleri, canlı müzikler ve kahve deneyimleri öne çıktı.
Ankara Coffee Festival, 9’uncu kez kahveseverleri nitelikli kahveler, özel demleme yöntemleri ve zengin içerikli etkinliklerle bir araya getirdi. Bilkent Center’da kapılarını açan festival, Türk Telekom Prime ana sponsorluğunda ve “Şehri Uyandıran Festival” mottosuyla 26-28 Eylül tarihleri arasında düzenlendi.
Üç gün süren etkinlikte 200’e yakın marka ve 154 stant yer aldı. Festival, kahve kültürünün temsilcilerini, tadım seanslarını, atölyeleri ve canlı müzik performanslarını Başkentlilerle buluşturdu.
“Artık son tüketici farklı kahveler istiyor”
13 yıllık deneyime sahip bir kahve firmasının kurucu ortağı Alireza Razzaghzadeh, kahve tüketimindeki gelişmeye dikkat çekerek şunları söyledi:
“Konsantremiz ev tipi tüketici üzerinde. Ev tüketici Türkiye’de çok bilinçli olmuş. Bizim ev baristalarımız var. Türkiye Demleme Şampiyonası’nda bir ev baristası, ülkede şampiyon oldu. Biz de firma olarak hem aromatik kahveler hem geleneksel alıştığımız kahveler sunuyoruz. Artık son tüketici farklı kahveler istiyor. Dünya yarışma konusu biraz daha farklı oluyor. Kahvenin özellikleri, aromatik bileşenleri, gövdesi gibi birçok farklılık ön plana çıkıyor. En iyi kahveyi bulup yarışmada sergilememiz gerekiyor. Bu yıl da Dünya yarışmasında Kolombiya kahvesini bulduk. Çiftlik olarak Mikava çiftliği. Çiftçi sahibiyle arkadaştık. Bize en güzel lotlarından sundu. Dünya yarışmasında başarılı olduk bu sayede. Yerimiz Gaziantep’te ama festivaller bizi bir araya getiriyor. Ekonomi ve Bankacılık okuyordum ama üniversitenin yanında kahve işiyle uğraşıyordum. Bankada çalışmayı sevmiyorum ve eve gittim anneme dedim ki, ben okulu bırakacağım. Tabii ki beklediğim şey buydu, ‘sen bırakamazsın’. Dedim ki, ülkenin kahveciye de ihtiyacı var, ekmekçiye de, fırıncı, lastikçi bunlara da ihtiyacı var. Herkes doktor, mühendis olmaması gerekiyor. Ondan sonra benim kahve yolculuğum başladı. 3-4 ülkede çalıştım. Güzel Türkiye’de çalışmalarımı devam ettim. Gururla Türkiye’yi farklı yarışmalarda sergiledim. Gerçekten bu konuda da çok mutluyum.”
Eskişehir’den gelen kahve kavurucusu Ekrem Özdamar, festivalin yoğun ilgiden dolayı öne çıktığını belirterek şunları dile getirdi:
“İnanılmaz kalabalık. Bence Ankara’da Türkiye’deki en iyi kahve festivali gerçekleşiyor. Burada tüketici, 3’üncü nesil hakkında ve farklı kahveleri deneme konusunda çok açık. Konserler de oldukça iyi. Her yıl katılmaya çalışıyoruz. İnsanlar genelde iletişime açıklar. Deneyimlemek istiyorlar farklı şeyleri. Biz de insanların istediklerine göre farklı kahve seçimleriyle, farklı parametreler oluşturmaya çalışıyoruz. Hatta bazıları şehrimizde kahvemizi denemek istiyorlar. Bizim burada önemsediğimiz şey biraz daha nitelikli kahveler kavurmak. Ekvator ülkelerinde yetişen kahve çekirdekleri, lojistik firmaları aracılığıyla Türkiye’ye geliyor. Bu kahveleri deneyerek en iyi nasıl kavurabiliriz, bu kahveyi nasıl tüketiciyle buluşturabiliriz diyerek bu kahveleri seçiyoruz. Daha sonrasında belli bir ısıl ve enerji işlemiyle bu kahveleri bir kavurma makinesinde kavuruyoruz. Kavurma süreçlerinde her biri için ayrı bazı işlemler deniyoruz.”
Kahve tutkunu Ferhat Türker, etkinliğin Ankara’daki yerel kahvecilere büyük katkı sağladığını belirtti:
“Her yıl bu festivale katılmaya gayret ediyorum. Çünkü Ankara’daki yerel kahvecilerin de çok güzel bir tanıtımı oluyor. Yerel kahvecileri burada tanıyoruz. Farklı kahve tatlarını deneyimleme fırsatımız oluyor. Bir kupa hediye ettiler. Her zaman yanımızda taşıyabileceğimiz, boynumuza asılan bir kahve fincanımız oldu. Tadımları da bununla yapmayı planlıyoruz. Burada çok güzel bir kahve müzesi açılmış. Ankara Kalesi’nde bulunan bu müze çok hoş, otantik bir atmosferde. Herkesi oraya da beklerim. Hem güzel fotoğraflar çekiyorlar orada.”
Festivale ilk kez katılan Ceren Türkmen, organizasyonu erkek arkadaşına doğum günü sürprizi olarak planladığını anlatarak şunları söyledi:
“Biraz heyecanlıyım ve her şeyi denemek istiyorum. Yanımda bilen biriyle gezmek iyi olacak benim için. Kahve tutkusunu bildiğim için doğum gününde erkek arkadaşıma böyle bir sürpriz yapmak istedim. Kuzenimden, bizim fotoğraflarımızı yapabileceği bir tasarım rica ettim. O tasarımı yaptıktan sonra bir baskı aldık ama o baskı yeterli olmadı. Sonra dikiş yaptırdık ve daha güzel oldu. Ne yazıyor? ‘How do you like your coffee?’, ‘With you’ diyor. Kahveni nasıl içmek istersin? Seninle.”
Kırşehir’den gelen Halil Altunsaray, festivalin kahve konusundaki farkındalıklarını artırdığını ifade etti:
“İkinci defa buraya geliyoruz. Bizim için çok değişik bir deneyim oldu. Hem geçen sene hem de bu sene. Türkiye’deki kahve kültürünün aslında bu kadar iyi olduğunu bilemiyorduk. Buraya gelerek bunu öğrenmiş olduk. Geldiğimizden beri birçok standı gezdik. Birçok hediye dağıtıyorlardı. Onlardan faydalandık. Şimdi de bir kahve molası verelim dedik. Başlarda çok değişik bir kahve vardı. Tam ismini hatırlamıyorum ama o çok güzeldi. Çok hoşuma gitti. Bildiğimiz acı tadı yoktu.”
