Ankara Üniversitesi tarafından Nallıhan’da yürütülen araştırmalarda, yapay zeka destekli sistem kullanılarak 120 farklı mantar türü sınıflandırılıyor ve kayıt altına alınıyor.
Ankara Üniversitesi ekipleri tarafından, özel olarak eğitilen trüf köpeklerinin katkısıyla toplanan mantarlar; yenilebilir, zehirli ve ekonomik değer taşıyan türler olarak kategorilere ayrılarak Türkiye’nin biyoçeşitlilik envanterine işleniyor.
Türkiye’de İlk Kez Uygulanan Taksonomi Yöntemleri
Proje kapsamında Türkiye’de ilk kez yapay zeka tabanlı taksonomi teknikleri kullanılıyor. Çalışmalarla yüzlerce mantar örneği elde edilirken, arazi taramaları sonunda yaklaşık 500 türe ulaşılması hedefleniyor.
Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ilgaz Akata, ekonomik değeri yüksek mantarları ve halk sağlığını tehdit eden zararlı türleri belirlemeyi amaçladıklarını belirtti. Ayrıca profesyonel arama köpeği Ares ile toprak altındaki trüf mantarlarını tespit ettiklerini aktardı.
Arazi Çalışmalarından Elde Edilen İlk Bulgular
Prof. Dr. Akata, bir aylık arazi taramasında hem yüzeyde hem de yer altında yetişen mantarlardan yaklaşık 250 örnek topladıklarını ifade ederek şu bilgileri paylaştı:
“Henüz bir aylık arazi çalışması yaptık ve hem yer altında hem de yer üstünde yetişen mantarlardan şu ana kadar yaklaşık 250 farklı örnek topladık. Bunlardan 70’i trüf örneği, 5 farklı türe ait 70 örnek. Yaklaşık 15-20 civarında da ekonomik öneme sahip mantar tespit etmiş bulunmaktayız. Tabii bunların yanı sıra zehirli türlere de çok rastladık.”
Geçiş Bölgesinin Sağladığı Çeşitlilik
Nallıhan’ın İç Anadolu ve Karadeniz arasında bir geçiş bölgesi olması nedeniyle burada daha önce kaydı bulunmayan türlere rastlandığını belirten Akata, yürütülen haritalama çalışmalarında koordinatlar, habitat özellikleri ve görüntü kayıtlarının detaylı olarak işlendiğini söyledi.
Yapay Zekayla Modern Mantar Sınıflandırması
Prof. Dr. Akata, projede kullanılan yenilikçi yöntemi şöyle anlattı:
“Türkiye’de mantarları yapay zeka ile taksonomik olarak ayırabileceğimiz ilk proje bu. İşin heyecanlı kısmı da aslında burada başlıyor, topladığımız mantarları hem dış görünüş olarak hem de mikroskobik yapılarıyla makine öğrenimi, derin öğrenim ve açıklanabilir yapay zeka ile taksonomik olarak ayırabiliyoruz.”
Türkiye’de daha önce keşfedilen yaklaşık 2 bin 700 makroskobik mantarın sınıflandırılmasında daha basit yöntemler kullanıldığını hatırlatan Akata, morfolojik ve moleküler teknikleri bir arada kullanarak daha modern bir sınıflandırma yapma imkânı elde ettiklerini vurguladı.
Bölgenin Potansiyeline Dair Değerlendirme
Prof. Dr. Akata, bölgedeki çeşitliliğe dikkat çekerek, “Şu ana kadar 120’nin üzerinde mantar türü tespit ettik ve 250 örnek topladık. Ancak buradaki potansiyelin 500’ün üzerinde olduğunu düşünüyorum. Çok zengin ve nadide bir alan.” dedi.
Projenin Ekonomik Etkilerine Yönelik Beklentiler
Ankara Üniversitesi Nallıhan Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Ayhan Aydın, çalışmanın üniversitenin Mühendislik, Fen ve Veteriner Fakülteleri ile Yapay Zeka Enstitüsü işbirliğinde yürütüldüğünü belirtti. Aydın, şu değerlendirmede bulundu:
“Bölgede böyle bir çalışmanın yapılmasının Nallıhan’a ekonomik olarak da katkı getireceğini düşünüyoruz çünkü çok değerli mantarlar bulduk. Çalışmalarımız bir aydır sürüyor, bunun ekonomiye kazandırılması için çalışacağız ama şu anda keşif çalışmalarımız devam ediyor. Çeşitliliği belirleyip haritalandırmayı yapmaya çalışıyoruz.”
(Haber Merkezi)