Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile iş birliğinde Bolu’daki Yedigöller Milli Parkı’nda başlatılan çalışma kapsamında, parkın ziyaretçi yoğunluğundan zarar görmesini engelleyecek, biyoçeşitliliği koruyacak yeni bir peyzaj mimarisi için projelendirme yapılacak.
Yedigöller Milli Parkı, eşsiz doğa manzarası ile her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Ancak milli park, insan faaliyetlerinin yanı sıra iklim değişikliğinin de etkisiyle doğal kaynakların tükenmesi, biyolojik çeşitliliğin kaybolması ve istilacı türlerin yayılması riski ile karşı karşıya. Tarım ve Orman Bakanlığı, FAO ile iş birliğinde Yedigöller Milli Parkı’nı korumak için çalışma başlattı. ‘Yedigöller Milli Parkı’nın Sürdürülebilir Yönetimiyle Ekosistem Hizmetlerinin İyileştirilmesi’ projesi ile ekosistem hizmetlerinin iyileştirilmesi ve korunan alanlarda iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılık konusundaki farkındalığı artırmak hedefleniyor. Çalışma kapsamında parkın ziyaretçi yoğunluğundan zarar görmesini engelleyecek, biyoçeşitliliği koruyacak yeni bir peyzaj mimarisi için projelendirme de yapılacak.
Proje kapsamında Yedigöller Milli Parkı’nda bir araya gelen FAO uzmanları ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkilileri, parkın en çok ziyaret edilen bölgelerinde incelemelerde bulundu. Yoğun ziyaretçi trafiğinin neden olduğu sorunları ve tahribatı inceleyen heyet bu sorunların çözümüne yönelik çalışma yürütüyor.
FAO uzmanı Evetta Zenina, bu projenin ağırlıklı olarak kapasite geliştirme ve sürdürülebilir kaynak yönetimine örnek olacağını belirterek, “Proje kapsamında mevcut durum değerlendirmesi yapılacak. Daha sonra ise peyzaj restorasyonunu da kapsayan çözüm önerilerinin yer alacağı bir yol haritamız olacak. Proje kapsamında, her sene yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Yedigöller Milli Parkı’nın ekosistemlerinin zarar görmesinin engellenmesi ve parkın doğal kaynaklarının daha verimli ve sürdürülebilir kullanılması hedefleniyor. Peyzaj yaklaşımı, iklim değişikliğinin negatif etkilerinden daha az etkilenme, iyileştirilmiş biyoçeşitlilik yönetimi ve daha iyi geçim kaynakları için de önem taşıyor” diye konuştu.
(Köroğlu Gazetesi)
