Çankırı’nın Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi’nde yürütülen kazı çalışmalarında, 9 milyon yıl önceye tarihlenen fosil bulguları gün yüzüne çıkıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen kazılar, Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında devam ediyor. Kazıya bu yıl Temmuz ayının ilk haftasında yeniden başlandı.
Prof. Dr. Ayla Sevim Erol liderliğindeki ekip, depo hazırlıklarının ardından hemen saha çalışmalarına geçti. 2001 yılından bu yana sürdürülen kazılarda, gergedan, kılıç dişli kaplan, zürafa, yaban atı, sırtlan, gelincik, antilop, oklu kirpi ve bizon gibi 43 farklı türe ait 4 binden fazla numaralı fosil ile pek çok numarasız fosil çıkarıldı.
Kazılar 24 Yıldır Devam Ediyor
Prof. Dr. Erol, kazı çalışmalarının 24 yıldır sürdüğünü belirtti. “Çorakyerler kazısına başladığımızda şehrin dışındaydı. Etraftaki fosil kalıntılarını gördükten sonra burasının oldukça zengin bir fosil yatağı olduğunu anladık. 1997 yılında müze müdürlüğü ile başlayan çalışmalar, 2001 yılından itibaren düzenli bakanlık kurulu kazısı olarak devam etmeye başladı. Buradaki ilk amacımız, aslında fosil yatağını korumaktı. Yol kenarında bulunduğu için şehre çok yakın ve her gün tahrip edilme riski taşıyordu. Bu omurgalı fosil yatağı, 7 ila 9 milyon yıl arasında tarihlendi. Bu bilinçle de fosil yatağını koruma altına aldırdık ve sistemli kazı çalışmalarına başladık.”
“Çalışmalarımız sırasında burada 43 büyük omurgalı, 12 küçük omurgalı olmak üzere toplamda 55 fosil buluntusu elde ettik. Bu fosillerin büyük bir kısmı dünyada nadir bulunan türler. Dört tanesi ise tarafımızca yayınlanmış ve ismi verilmiş fosiller. Bunlar, dünyada eşine az rastlanan ve yalnızca Çankırı bölgesinde yaşamış türlerdir. Bu nedenle Çorakyerler’de kazı çalışmalarının devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu çalışmalar, Çankırı’nın önemini de arttırıyor. Buraya gelen çok sayıda ziyaretçi var. İlk zamanlarda define kazısı zanneden vatandaşlarımızla yaptığımız çalışmaları paylaştık.”
Fosil Çıkartma Süreci
Fosillerin çıkartılması sırasında dikkatli bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Erol, “Fosil çıkartırken iğne ile kuyu kazar gibi çalışıyoruz. Sağlam şekilde çıkartmak için bazı kimyasallar kullanıyoruz, böylece fosilleri sertleştirip daha sağlam bir şekilde çıkarabiliyoruz. Çıkarttıktan sonra kazı evimizde onarımlarını yaptıktan sonra bilimsel tür ayırımlarını gerçekleştiriyoruz. Daha sonra da yayına hazırlıyoruz. Çalışmalarını tamamladığımız fosilleri arşivliyoruz. Fosillerin bir kısmı müze depolarında, bir kısmı ise bizim depomuzda bulunuyor. Tüm fosillerin incelemeleri, uzman hocalarımız ile birlikte yapılıyor ve yayınlarını çıkarıyoruz. Bu çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür ederim.”
(Haber Merkezi)