Kazım Ünlüol

Selamsızlar

Kazim Unluol kose yazisi selamsizlar

Yıllar önce Şener Şen’in oynadığı “Selamsız Bandosu” filmini hatırlarsınız belki.

Filmde şehre uzak Selamsız isimli kurgusal bir kasabanın belediye başkanı Cumhurbaşkanınının kasabadan geçeceğini öğrenir ve onu karşılamak için esnaftan bir bando oluşturur. Oldukça karmaşık, sıkıntılı ve gülünç çalışmalar sonunda bando hazır hale geldiğinde Cumhurbaşkanının treninin şehre yaklaştığı haberiyle istasyonda çalmaya başlar.

Kasabalılar bandonun seslendirdiği marşlara uymuş, oldukça yavaş istasyona giren trenin durup Cumhurbaşkanın ineceğini ve kendileri ile görüşeceğini merak ve heyecanla beklemektedir. Fakat tren durmamış, bir kompartımanın camından bir fötr şapka sallananmış ve kimse inmeden yavaş yavaş uzaklaşıp gitmiştir. Şaşkın bakışlar altında bando susar ve yaşanan hayal kırıklığı ile umutların uçup gitme sessizliğinden sonra birden bando ekibi oyun havaları çalmaya başlar ve tüm kasabalı da çılgınca oynayarak eşlik eder.

Bu filmi neden anlattım.

Yıllar önce Gerede’de mahalli gazetelerimizde yazmaya başladığımda ilkyazım “Selam” başlığını taşıyordu. O yazımda hemşerilerime, dünyadaki tüm insanlara, yaratılmış tüm mahlûkata, hatta taşa toprağa selam demiştim. Çünkü bir selam sözcüğünün bir çok kapıyı aralayacağını sert rüzgarların sakin meltemlere dönüşeceğini, dostlukların temelinin atılacağını, mutluluğu gölgeleyen kin ve nefretin sönüp, kalplerin iyiliklerle harmanlanıp huzur ve mutluluğun dalga dalga yayılacağını düşünmüştüm.

Nitekim Nisa Suresi 86 daki ilahi uyarı; “Bir selâm ile selâmlandığınız zaman siz de ondan daha güzeliyle selâm verin veya verilen selâmı aynen iâde edin.” şeklindeydi ve peygamberimiz selamı yaymamızın, tanıdık tanımadık herkese selamla hitap etmemizin hayırlı bir iş, insanların birbirini sevmelerinin ilk adımı olduğunu söylüyordu.

Şimdi bazen sokakta yürürken karşılaştığım kişilerden nadiren belki bir ikisi ben selam vermeden beni selamladığında selamla veya hafif gülümseme ile karşılık veriyorum. Bazen ben selam verdiğimde aynı sahne yaşanıyor, seviniyorum, huzur ve iyilik umudum uyanıyor. Lakin gün geçtikçe selamlaşma yapılmıyor veya selam karşılıksız kalıyor. Günümüzde insanların dünya meşgaleleri onları yaşadıkları yere yabancı etmiş, hatta koparıp atmış. Bazıları için selam ha var ha yok, selamın getireceği dostlukların, iyiliğin huzurun kıymeti unutulmuş.

Selam sessiz kaldığında işte o zaman kendimi Selamsız bandosu sanıyorum. Şaşırıp kalıyor ve ben de her telden çalıp oynamak istiyorum.

Selam verip alan dostlarınız artsın.
Selam sizlere huzur kapıları açsın.

Selamsızlar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir